Dünya’dan 320.000 metre yukarıda NASA ilk DNA analizini yapmayı başardı. UC San Francisco ‘dan araştırmacıların yardımıyla Uluslararası Uzay İstasyonu’ndan (ISS) gelen veriler analiz edilerek , işlemin başarılı olduğu onaylandı. Yeni geliştirilen MinION adlı DNA analiz cihaz, Dr. Kate Rubins tarafından kullanılarak; fare, bakteri ve virüs DNA’sını analiz etti. Bu portatif DNA analiz teknolojisi sayesinde hasta astronotlara hızla teşhis konulabilir, istasyondaki gıda,su ve çevresel mikroplar incelenebilir ve hatta dünya dışı yaşam formları analiz edilebilir. Cihaz dünyada bulunan cihazlara kıyasla , oldukça ufak ve sadece USB’den aldığı enerjiyle çalışıyor.
NASA’nın Biyomoleküler Dizilim Projesi’nin bir parçası olarak olarak , Dünya’dan UCSF ve Weill Cornell Medical College’den araştırmacıların işbirliği ile , uzaydan gelen veri analiz edilerek, dünyadaki tanımlanan numunelerle karşılaştırıldı. Bu analiz sayesinde uzay ve uzay istasyonundaki koşulların genom analizinin nasıl etkilediği anlaşılabilecek.
UC San Francisco’dan Tıp doktoru ve doktoralı Charles Chiu ekibin lideri ve şöyle açıklıyor; “ Uzayda bugüne kadar genom çözümü yapmak mümkün değildi, çünkü eski cihazlar büyük hantal cihazlardı,” diyor.
Cebe sığabilen MinION teknolojisi nanopor(nano gözenek) dizilimi olarak biliniyor ve doğal hücre membranlarındaki ufak gözeneklere doğru elektrik akımı gönderiyor. Nano gözeneklerden her seferinde bir DNA molekülü geçtikçe, iyon akışı değişerek kaydediliyor ve DNA dizisini çözmek için kullanılıyor. Bu dizilim işlemi 10 dakika gibi kısa bir süre sürüyor.
Chiu bunu uzaydaki mikro çekim ortamında ortamında yapmanın cihazdaki mikro sıvıları nasıl etkileyeceğinin bilinmediğini söylüyor.
Fakat bu büyük bir problem teşkil etmedi. Uzay ve dünyadaki analizler aynı yüksek kalitede dünyadaki en iyi nanopor analizlerinin % 20’sine denk şekilde gerçekleşti.
Bu cihazın portatif olmasının yanında diğer bir avantajı da , hızlı bir şekilde dizilim yaparak numunedeki bütün genetik materyali ortaya koyabilmesidir. Hatta dünya dışı hiç karşılaşılmamış organizmaları bile analiz edebilir. Çoğu dizilimsel metotta hedef odaklı çalışıldığından, araştırmacılar neye bakmaları gerektiği biliyor ve bu nedenle kurulum buna uygun şekilde yapılıyor.
Fakat Chiu nanopor dizinlemeyi Ebola ve Zika gibi salgınlarda kullandı hem de genel diagnostik test tasarımına ihtiyaç duymadı. MinION Oxford Nanopore Technologies tarafından üretildi ve dünyanın en uzak bölgelerinde çalıştırıldı. Günün birinde Mars’da kullanılması düşünülüyor.
Dünyada hazırlanan bu numuneler kanıt niteliğinde bir başlangıçtı.Gelecek görevlerinde numune hazırlama, dizilimleme(sequencing) ve gerçek zamanlı analiz tümüyle uzayda yapılabilir.
Bu sayede mürettebat çevrelerinin genetik analizini yapabilir. Böylece antibiyotik kullanıp kullanmayacağına karar verebilir . Böylece istasyona dezenfektan ve antibiyotikler yollanabilir.
Kaynak : https://www.ucsf.edu/news/2016/08/404006/nasas-dna-sequencing-space-success-ucsf-researchers-confirm
2 Yorum