Kış geliyor, hiç birimiz hasta olmak istemiyoruz sanırım. Elbette yapmamız gereken şeyin ; elimizi sürekli yıkamak, kapı kollarını kağıt havlularla tutmamız gerektiğini, birisi öksürdüğünde nefesimizi tutmak gerektiğini düşünebilirsiniz. Hey germafobikler size kötü bir haberimiz var: Sizin bu kılı kırk yaran alışkanlıklarınız aslında sizi pek de koruyamıyor. Bakalım kendinizi mikroplardan korumak için yaptığınız bu germafobik alışkanlıklar gerçekten sizi ne kadar koruyor ?
-
Toplu Taşımadan Kaçınma
Genetikçilerin yaptığı en son bakteri araştırmalarından birinde, sadece New York metrosunda 600 civarı mikrop türü (bunların büyük çoğunluğu tanımlanamıyor bile) yaşıyor. Aslen bunların çoğu zararsız.Ayrıca dünyadaki neredeyse her yüzey bakteriyle kaplı. denilebilir.(temiz odalarda bile var) İnsan vücudunun toplam ağırlığının yaklaşık 1,5 kg’ını sadece bakteriler oluşturur. Çok temiz olmak isteyebilirsiniz ama yaşamak için bakterilere ihtiyacınız var.
En önemlisi de her gün patojenlere maruz kalıyoruz; cildimizde, bağırsaklarımızda, evcil hayvanlarda ve böceklerde belki de gerçekten faydalı özellikle de genç yaşlarda maruz kaldığınızda faydalı olabilecek bakteriler var. Hatta Amerika’da yapılan bir araştırmada 1 yaşına kadar çocukların toz ve kir gibi doğal faktörlere maruziyetinde , ileri yaşlarda alerji olma olasılığının % 90 civarında azaldığı yönünde.
-
Birisi öksürdüğünde veya hapşırdığında nefesinizi tutmak
Birisi hapşırdığında veya öksürdüğünde eğer ağızlarını veya burunlarını kapamazlarsa havaya pek çok bakteri yayılabilir. Hapşırık partikülleri 320 km/s, öksürük partikülleri ise saatte 80 km/s hızla havada yolculuk edebilirler. Eğer zaten bu mikropların etki alanında bulunuyorsanız, nefesinizi tutsanız da ağzınıza,burnunuza veya gözlerinize temas olmasından kendinizi koruma ihtimali çok düşük. Yani bu sizi pek korumayacaktır.
-
Her yere el dezenfektanı götürmek
El dezenfektanı bütün bakterileri öldürmüyor, öyle ki sabuna ve suya tutunabiliyorlar. Örnek verecek olursak, Norovirüs adlı patojen genelde yiyeceklere bulaşıyor ve ishale neden oluyor. C. difficile ise ölümcül ishale neden olabilir ve genelde yaşlıları etkiliyor , dezenfektan jellere bağışıklığı var. Yüksek saflıkta alkol kullanmak bile ancak bir sabun veya su kadar bakteri öldürebilir. İzopropil alkol ise doğrudan elinize dökemeyeceğiniz bir şey, sanitasyon için kullanılıyor.
-
Klozetin kapağına tuvalet kağıdı koymak
Klozet kapaklarından bulaşıcı hastalıkların geçebildiği 1920’lerden beri biliniyor. Yine de bugün bunun çok da doğru olmadığını biliyoruz. HIV, herpes gibi gibi virüslerin sıcak insan vücudu dışında pek yaşayamıyor. Diğer yüzeyler gibi klozet koltukları da E.coli ve streptokokkus gibi bulaşıcı mikropları taşıyabilir, fakat bu yüzeylere dokunmanız ve sonra ellerinizi yıkamadan ağzınıza veya gözünüze dokunursanız ancak bulaşabiliyor. Tuvaletten sonra ellerinizi yıkıyorsanız problem yok.
Diğer bir araştırma ise yastıklarda tuvalet kapaklarındaki kadar bakteri yaşadığını göstermişti.
-
Tuvaletin kapısını tuvalet kağıdıyla tutmak
Tuvalet kapıları ya da otobüs tutacakları sanki bakteri yuvası gibi gözüküyor. Geçenlerde bir genetikçinin yaptığı araştırmaya göre metro demirine tutunmak , 10,000 kişiyle el sıkışmaya benziyor.
Burada bir not düşmek gerekiyor, kirli eller E.koli ve diğer zararlı bakterileri içerebilir fakat tutacaklar ve kapı kollarında bulunan mikropların büyük çoğunluğu oldukça zararsız.
Eğer bir mendille tutacağı tutuyorsanız, bunu sonra cebinize ya da çantanıza koyuyorsanız, buradaki bakterileri diğer tuttuğunuz yere taşımanız olası görünüyor.
Aslen bu kadar titiz olmanıza gerek yok germafobikler, ne de olsa onlar her yerdeler.
Kaynak : http://www.businessinsider.com/germaphobic-habits-are-useless-2015-10