Hayatta kalmak, var olmak ilk insanlardan beri insanlığın tek hedefidir. Var olmak için insanlar tarih boyunca birçok eylemde bulunmuşlardır. Avlanmış, tarım yapmaya başlamış hatta var olmanın yolunun yok etmekten geçtiğini düşünerek büyük savaşlar yapmıştır. Ben ise bu makalede var olmaya ilginç bir bakış açısından yaklaşacağım: HERV-K’ler
HERV-K’ler fosil virüslerdir. Genomumuza 200.000 yıl öncesinde bulaşmış olup evrimsel sürecimizde bize çok değerli katkıları olan virüslerdir. HERV-K’ler retrovirüs ailesine mensuptur. Retrovirüsler, RNA taşırlar. Fakat ilginç bir şekilde bu virüsler taşıdıkları RNA’yı ters transkriptaz enzimiyle DNA’ya çevirebilirler ve bu çevirdikleri DNA’yı da herhangi bir canlının genomuna entegre edebilirler. Retrovirüsler, genetik bilgiyi değiştiren virüslerdir. Bu virüs ailesine mensup olan HERV-K’lerinde genetik bilgiyi değiştirme yetenekleri vardır. Bu yeteneklerini kullanan HERV-K’ler 200.000 yıl öncesinde genomlarımıza girerek bizi diğer virüslerde büyük ölçüde korumuş (var olmak) ve vücut yapımızın nasıl olacağına dair embriyonik hücrelere yol göstermiş olabilir.
Bir ütopik fikir olarak kabul edilen “Fosil genler milyonlarca yıldır bizim var oluşumuzu ve evrimimizi gizlide gizliye kontrol ediyor” fikri sanki o kadar da ütopik değil gibi…
Retrovirüs ailesine mensup olan HERV-K’ler, bulaştıkları konak hücrelere genetik materyallerini entegre ederler. Bulaştıkları bu ilk zamanlarda ölümcül olan bu virüslere karşı zamanla hücre bir direnç oluşturur. Bu aşamadan sonra çok daha az zararlı hale gelen hatta zamanla fosilleşen bu HERV-K genleri, germ hattından (üreme hücrelerimizden) gelecek nesillere aktarılır.
Retrovirüslerin, DNA’ya genom entegrasyonu süreci
Genomumuzun yaklaşık olarak %10’unun virüs tabanlıdır. Virüs tabanlı genomlar DNA’mızın Junk DNA bölümlerinde bulunurlar. Bundan dolayı da bilim insanları viral kalıntıların artık fonksiyonlarını tamamen kaybettiklerini düşünüyorlardı. Fakat HERV-K’ler bu kabulü yıkmak üzereler.
Stanford Üniversitesi’nden araştırmacılar, yaklaşık 3 günü doldurmuş insan embriyo hücrelerinde (8 adet hücrede) ebeveynlerden gelen genetik materyal dışında HERV-K’lerin genetik materyalini de tespit ettiler. Araştırmacılar gen ekspresyonu (yani genden protein sentezi süreci) alanında çalıştıkları için bu hücrelerde çok sayıda viral proteinin olduğunu hatta bazılarının görünümlerinin virüslere benzediğini tespit ettiler. Çalışmalarına büyük bir heyecanla devam eden araştırmacılar, bu virüslerin embriyo hücrelerinde diğer virüslerin girmesini engelleyen bir protein kodladığını tespit ettiler. Bu protein konak hücreler için virüslerin birbirleriyle çok çetin bir yarışta olduğunu da gösteriyor. Ayrıca bu bizim için de bir hayli önemli çünkü en ufak grip virüsü bile embriyo hücrelerinin ölmesine yetebilir.
Şu andaki çalışmalar da bu tür retrovirüslerin bize türleşmede hatta tür içi varyasyonda yardımcı olduğu üzerinde duruluyor.
REFERANSLAR:
- Andy Coghlan, “Virus hiding in our genome protects early human embryos”,Nisan 2015, New Scientist Magazine – http://www.newscientist.com/article/dn27384-virus-hiding-in-our-genome-protects-early-human-embryos.html
- Edward J. Grow, Ryan A. Flynn, Shawn L. Chavez, Nicholas L. Bayless, Mark Wossidlo, Daniel J. Wesche, Lance Martin, Carol B. Ware, Catherine A. Blish, Howard Y. Chang, Renee A. Reijo Pera & Joanna Wysocka, “Intrinsic retroviral reactivation in human preimplantation embryos and pluripotent cells”, 20 Nisan 2015, Nature Magazine, doi:10.1038/nature14308
- http://en.wikipedia.org/wiki/Endogenous_retrovirus
- http://www.ncbi.nlm.nih.gov/genome/viruses/retroviruses/about/
Bir Yorum