Sorting by

×
Bilimİlginç BilimMakalelerTıp ve Sağlık

Yetişkinlikte Yeni Beyin Hücrelerinin Neden Üretildiği Bulundu

Beyin gelişiminin büyük kısmını yaşamın erken dönemlerinde gerçekleştirirken , beynin belirli bölgeleri çok daha düşük bir oranda da olsa yetişkinlik boyunca yeni nöronlar üretmeye devam eder.

Bu nörogenez sürecinin yetişkinlerde gerçekten gerçekleşip gerçekleşmediği ve beyinde hangi işleve hizmet ettiği bilim insanları arasında hala tartışma konusudur.

Geçmişte yapılan araştırmalar, epilepsi ya da Alzheimer hastalığı ve diğer demanslı kişilerin yetişkinliklerinde bu rahatsızlıkları olmayan kişilere göre daha az nöron geliştirdiğini göstermiştir. Bununla birlikte, yeni nöronların yokluğunun bu nörolojik bozukluklara sahip hastaların karşılaştığı bilişsel zorluklara katkıda bulunup bulunmadığı bilinmemektedir.

Bizler kök hücre araştırmacıları, nörobilimciler, nörologlar, beyin cerrahları ve nöropsikologlardan oluşan bir ekibin parçasıyız. Yeni yayınlanan araştırmamız, yetişkinlerin beyinlerinde oluşan yeni nöronların, diğer insanları dinleyerek nasıl öğrendiğinizle bağlantılı olduğunu ortaya koyuyor.

Yeni nöronlar ve öğrenme 

Araştırmacılar yeni nöronların farelerde hafıza ve öğrenmeye katkıda bulunduğunu biliyor. Ancak insanlarda, yetişkin beyinlerindeki yeni nöronları tanımlamanın ve analiz etmenin teknik zorlukları, nadir görülmeleriyle birleştiğinde, bilim insanlarının beyin fonksiyonu için önemlerinden şüphe etmelerine neden oldu.

Yetişkinlerde nörogenez ile bilişsel işlev arasındaki ilişkiyi ortaya çıkarmak için ilaca dirençli epilepsisi olan hastaları inceledik. Bu hastalar, nöbetlerini tedavi etmek için cerrahi prosedürlerden önce bilişsel değerlendirmelere tabi tutuldu ve cerrahi prosedürler sırasında beyin dokusu bağışladı.

Bir hastada ne kadar yeni nöron bulunduğunun belirli bilişsel işlevlerle ilişkili olup olmadığını görmek için mikroskop altında nörogenez belirteçlerine baktık.

Yetişkin beynindeki yeni nöronların bilişsel gerilemenin azalmasıyla bağlantılı olduğunu gördük . Özellikle de sözel ya da başkalarını dinleyerek öğrenme konusunda yeni nöronların bilişsel gelişimle alakalı olduğu düşünülüyor.

Bu bizim için çok şaşırtıcıydı. Farelerde yeni nöronların, görsel keşif yoluyla yeni alanları öğrenmelerine ve bu alanlarda gezinmelerine yardımcı oldukları bilinmektedir. Fakat,  insanlarda ise yeni nöronlar ile uzamsal öğrenme arasında benzer bir bağlantı gözlemlemedik.

Bilişin geliştirilmesi

Başkalarıyla konuşmak ve bu konuşmaları hatırlamak birçok insan için günlük yaşamın ayrılmaz bir parçasıdır. Ancak, bu önemli bilişsel işlev yaşla birlikte azalır ve nörolojik bozukluklarda etkileri daha şiddetli olur.

Yaşlanan nüfus arttıkça, bilişsel gerilemenin dünya çapında sağlık sistemleri üzerindeki yükü de artacaktır.

Araştırmamız, yeni doğan nöronlar ve sözel öğrenme arasındaki bağlantının, insanlarda bilişi geri kazanmaya yönelik tedaviler geliştirmek için temel olabileceğini göstermektedir.

Yeni nöron üretimini arttırmak, beyin sağlığını iyileştirmek ve yaşlanmada ve epilepsi veya demans hastalarında bilişi geri kazanmak için potansiyel bir strateji olabilir. Ancak şimdilik bu fikirler sadece birer hedeftir ve gelecekteki tedaviler çok uzaktadır.

Daha da önemlisi, yeni nöronların farelerde ve insanlarda farklı işlev gördüğüne dair bulgumuz, nörogenez gibi biyolojik işlevlerin mümkün olduğunca insanlarda incelenmesinin kritik bir ihtiyaç olduğunu vurgulamaktadır. Bu, fareler gibi hayvan modellerinde yürütülen araştırmaların insanlarla ilgili olmasını ve kliniğe aktarılabilmesini sağlayacaktır.

Epilepsi için mevcut ilaçlar öncelikle nöbetleri azaltmayı amaçlamakta, hastaların yaşadığı bilişsel gerilemeyi ele almaya sınırlı bir şekilde odaklanmaktadır. Hastalar için bilişsel sonuçları geliştirmek amacıyla, aerobik egzersiz yoluyla epilepsi hastalarında yeni nöron üretimini ve bilişi artırmaya odaklanan bir klinik çalışma başlattık.

Şu anda, çalışmanın güvenliğini sağlamayı amaçlayan klinik araştırmanın erken 1. Aşamasındayız. Şimdiye kadar iki hasta çalışmayı başarılı ve güvenli bir şekilde tamamladı. Sekiz hastayı daha egzersize dahil etmeyi ve bu aşamayı tamamlamayı planlıyoruz.

Laboratuvardaki temel bilim ile insanlardaki klinik araştırmaları bir araya getirerek, beyin rejenerasyonunun daha iyi anlaşılması yaşam boyu beyin sağlığının desteklenmesine yardımcı olabilir.

Aswathy Ammothumkandy, Kök Hücre Biyolojisi ve Rejeneratif Tıp Doktora Sonrası Araştırma Görevlisi, Güney Kaliforniya Üniversitesi; Charles Liu, Klinik Nörolojik Cerrahi Profesörü, Güney Kaliforniya Üniversitesi ve Michael A. Bonaguidi, Kök Hücre Biyolojisi ve Rejeneratif Tıp Doçenti, Güney Kaliforniya Üniversitesi

Bu makale The Conversation’dan Creative Commons lisansı altında yeniden yayınlanmıştır . Orijinal makaleyi okuyun .

Daha Fazla Göster

Oğuz Sezgin

Bir bilim sever ve kimyager olarak, internetteki Türkçe kaynak eksikliği görerek Gerçek Bilim’i 2012'de kurdum. Bu sitede gördüğünüz pek çok bilim ve teknoloji haberini ciddi kaynaklardan toplayarak sizin için araştırıyor, çeviriyor ve derliyorum. Gerçek Bilim'deki diğer yazarlar ve ben, her gün baş döndürücü şekilde gelişen bilim ve teknoloji haberlerini size aktarmaktan kıvanç duyarız.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Başa dön tuşu