Latince ismi Toxoplasma gondii olan 5 mikron uzunluğunda , protozoa paraziti dünya nüfusunun üçte birine bulaşmıştır. Özellikle pişmemiş et veya yıkanmamış sebzeler sayesinde sindirilen bu parazit ABD’de nüfusun % 15 ila %30 ‘unu kapsarken, Fransa ve Brezilya’da nüfusun % 80’e kadarını etkilediği düşünülüyor.
Özellikle hamilelikte oldukça tehlikeli olan bu parazit, konjenital kusurlara ve hatta fetüsün ölümüne neden olabilir. Bu kronik enfeksiyonun iki bileşeni vardır, tekhücreli parazit ve neden oldukları doku enflamasyonudur.
Kaliforniya Üniversitesi’nden (Riverside) biyomedikal bilimciler fareler üzerinde çalışarak (bu parazitin doğal konağı) toksoplazma enfeksiyonuna neden olan patojenlerin, beyindeki nörotransmitterlerin bozulmasına neden olarak, nörolojik hastalıkları tetikleyerek bu hastalıklara eğilimi arttırdığını gösterdi.
Toksoplazma enfeksiyonu beyindeki birinci ve en önemli transmitter olan glutamatların miktarında ciddi biçimde artışına neden oluyor. Normalde bu madde nöronlar arasındaki uyarım sinyallerini aktarıyor. Hücre dışında glutamat yükselmesi ise, merkezi sinir sisteminde özelleşmiş hücreler astrositler tarafından sıkı bir şekilde kontrol edilir. Beyin travmalarında olduğu kadar, epilepsi, multipl skleroz ve ALS gibi patolojik ve nörodejeneretif hastalıklarında da glutamat artışı görülür.
Astrositlerin bir diğer rolü de nöronların hasar görmesini engellemek için hücre dışı glutamatı kaldırmaktır. Buna birincil olarak utamat taşıyıcısı GLT-1 kullanılarak ulaşılır. GLT-1’in görevi hücre dışı glutamatı regüle etmektir. GLT-1 nöronlardan yayılan glutamatı emer ve daha güvenli glutamine çevirerek, hücreler tarafından enerji için kullanılmalarını sağlar.
“Bir nöron ateşlendiğinde kendisiyle komşu nöron arasına glutamat salımlar. Komşu nöron glutamatı tespit ettiğinde, ateşlenmesi tetiklenir. Eğer glutamat ortamdan GLT-1 ile temizlenmezse bir sonraki sefere düzgün bir şekilde ateşlenemez ve ölmeye başlar,” diyor baş araştırmacı Kaliforniya Üniversitesi’nden Tıp Fakültesi Biyomedikal Bilimler Bölümü’nden Yrd. Doç. Dr. Emma H. Wilson. Wilson 15 yıldır toksoplazmalar üzerinde çalışıyor.
Wilson ve ekibi toksoplazma enfeksiyonu esnasında, astrositlerin şişerek, hücre dışı glutamat konsantrasyonların düzenleyemediğini gösterdi. Ayrıca GLT-1 düzenli olarak çalışamıyor. Bu nedenle nöronlardan salımlanan glutamat artarak, nöronların yanlışlıkla ateşlenmesine neden oluyor.
“Bu sonuçlar normalde zararsız kabul edilen kronik toksoplazma enfeksiyonun , normal nörolojik ağlar ve beyin kimyasında değişim yarattığından dolayı, potansiyel risk teşkil ettiğinin farkında olmamız gerektiğini öngörüyor,” diyor Wilson .
Araştırmacılar fareleri ceftriaxone adlı antibiyotikle ALS model farelerde iyi sonuçlar elde edilmişti. Ayrıca farklı sinir sistemi yaralanmalarında GLT-1’nin upregüle edildiği bulundu. GLT-1 ekspresyonunun onarılmasıyla önemli hücre arası glutamat patolojik konsantrasyondan normal konsantrasyona düşerek, nöral fonksiyonu normal haline döndürdü.
“İlk kez beyindeki majör transmitterlerin doğrudan bozunmasının bu enfeksiyondan kaynaklandığını gösterdik. Daha doğrudan ve mekanistik araştırma yürütülerek, bu çok bilinen patojene dair gerçekliklerin anlaşılması sağlanabilir,” diyor Wilson.
Bir sonraki aşamada Wilson ve arkadaşları GLT-1’in dovnregülasyonun kronik toksoplazma enfeksiyonuyla nasıl başladığını araştıracak.
Parazitin asıl ilginç yanı diğer pek çok hayvanda bulunmasın rağmen sadece kedilerde ürüyor. Daha önce yapılan bir araştırmada kedilerin bu paraziti farelere bulaştırarak onların risk duyularını bozarak kedileri bir tehdit olarak algılamalarını engellediğini bulmuştu. Böylece fare kediden kaçmak yerine kediye doğru koşuyordu. Parazit beyinde davranışsal bölümlere yerleştiğinden , aynı faredeki gibi risk arama gibi bölümlerin risk altında olması muhtemel.
Bu parazit daha önce düşünüldüğü gibi zararsız değil. Konjenital(doğumla gelen) enfeksiyon ve retinal toksoplazmoz vakalarında artış gözleniyor. Şizofreni olan insanları Toksoplazma ile enfekte olma yatkınlığı var. Enfeksiyon Alzheimer ve Parkinsyon hastalığı ve de Epilepsi ile bağıntılı gözüküyor.
Yine de Wilson enfeksiyonun büyük bir endişeye neden olmaması gerektiğini bildiriyor.
Bu enfeksiyonu önlemenin en iyi yolu etleri iyi pişirin, ellerinizi ve sebzeleri iyi yıkayın. Ayrıca kedi besleyenlerin, kedilerini iç parazit aşısı yaptırması gerekiyor.
Enfeksiyon sözkonusu değil ise (enfekte dışkı ile kontamine olması durumu yok ise), kedi tüyünden herhangi bir bulaşma olması mümkün değildir.
Toksoplazmadan korunma yolları nelerdir?
- Et ve sakatat grubu yiyecekler yeteri kadar piştikten sonra yenmeli (kesildiğinde en iç noktasının rengi kahverengiye dönmeli, kırmızı kalmamalı).
- Et ve et ürünlerini pişirme sırasında tatmamaya dikkat edilmelidir.
- Kedilere et ve sakatat grubu yiyecekler verilirken aynı şekilde pişirilmeli. Kedilerin fare, kuş avcılığı engellenmeli.
- Kedi dışkıları günlük uzaklaştırılmalı. Kedi dışkısını uzaklaştırma işlemini, mümkünse evdeki diğer bireyler üstlenmelidir. Bu mümkün değilse, hamile bayanlar bu işlemi yaparken eldiven kullanılmalıdır.
- Taze çiğ süt içilmemeli.
- Hamile bayanlar et, sakatat gibi gıdalara çıplak elle dokunmamalı, sebzeleri çok iyi yıkadıktan sonra tüketmelidir.
- Çiğ kırmızı et, tavuk eti ve deniz ürünleri ile temas etmiş olan kesme tahtaları, tabaklar, bıçak, çatal ve kaşıklar ve eller, sıcak sabunlu suyla yıkanmalıdır.
- Pişirilmeden birkaç gün önce dondurulmuş etin enfeksiyon taşıma riski oldukça düşüktür.
- En önemli konu, kedilerimizi enfeksiyondan korumaktır. Bunun için kedilerimize hazır mama ya da çok iyi pişirilmiş gıdalar vermek gerekmektedir. Kedilerimizin evden çıkmaması sağlanmalıdır.
- Hamile bayanların, sokaktaki kedilere (özellikle yavru kedilere) dokunmaması önerilir.
- İşlem görmemiş su içilmemesi önerilmektedir.
Kaynaklar :
https://www.sciencedaily.com/releases/2016/06/160609150841.htm
İlişkili Yazı:
Öfke Patlamalarının Sebebi Kedilerden Bulaşan Bu Parazit Olabilir