Kıbrıs’ta ortaya çıkarılan muska şeklindeki iki taraflı yazıtta 59 harfli palindromik yazılar (Palindrom: tersten okunuşu da aynı olan cümle, sözcük ve sayılara denilmektedir.) bulundu. Arkeologlar Kıbrıs’ın güneybatısında Nea Baf antik kentinde yaklaşık 1500 yaşında olan bir muska keşfetti.
Muskanın bir tarafında sargılı mumya bir teknede yatan ve kadar sağ elini tutarken bir taburede oturmuş bir şekilde gösterilen Harpokrates, sessizlik tanrısı, diğer bir görüntü (muhtemelen Mısır tanrısı Osiris temsil eden) dahil olmak üzere birçok görüntü vardır.
Muskanın diğer tarafında ise yunanca olarak yazılmış palindromik bir kitabe bulundu:
“Tanrı gizli adının taşıyıcısıdır. Aslanı onun türbesine sabitleyin.”
Araştırmacılar antik dünyada başka polindromlarda buldular. Jagiellonian Universitesi Arkeoloji bölümünden Joachim Śliwa, araştırmayı “Studies in Ancient Art and Civilization”da yayınladı.
Muska 2011 yılında Antik Baf Agora projesi kapsamında arkeologlar tarafından keşfedildi. Agoralar antik dünyada toplanma yeri olarak görev yaparlar.
Nea Baf’ta bulunanlar gibi diğer muskalarda tılsımlar tehlike ve zararlardan sahiplerini koruması için yapılmıştır.
HIRİSTİYANLAR VE PUTPERESTLER
- ve 6. Yüzyıllarda Kıbrıs Doğu Roma İmparatorluğu’nun bir parçası oldu. Roma İmparatorluğu, 4. Yüzyılda ikiye ayrıldı (Batı ve Doğu Roma). Ve Batı Roma 5. Yüzyılda düştü. Doğu Roma imparatorluğu genişlemeye devam etti ve 15. Yüzyıla kadar yaşamını sürdürdü. 15. Yüzyılda ise Fatih’in ordusuna daha fazla direnemedi ve 1453 Mayıs ayında savaşı kaybederek tarihin tozlu sayfalarına gömüldüler.
- yüzyılda Hıristiyanlık Doğu Roma İmparatorluğu’nun resmi dini oldu ve zaman geçtikçe geleneksel çok tanrılı uygulamalara sıkı denetimler ve yasaklar getirildi. Bununla birlikte bazı insanlar geleneksel inançlarına devam ettiler.
Bu muska araştırmacılara Kıbrıs’ta uzun bir süre boyunca geleneksel çok tanrılı inanç sisteminin devam ettiğini gösterdi.
GARİP İKONOGRAFİ
Bu arada muskadaki mitolojik tasfirler olağandışı özelliklere sahipti. Bu tasfir oldukça vasıfsız ve şematik bir tasfirdir. Bu ikonografi eski mısır uygarlığına kadar dayanıyor fakat bu araştırmacıalr tarafından halen çözülebilmiş değil.
Kaynak :
Studies in Ancient Art and Civilization