Finlandiya Turku Üniversitesi’nden bilim insanları, 67P/Churyumov-Gerasimenko kuyruklu yıldızına inen Rosetta sondasının COSIMA enstrümanından alınan verileri analiz ederek, yaşamın yapıtaşlarından biri olan fosforu keşfetti. Bu keşif, Dünya’daki yaşamın uzaydan gelmiş olduğunu savunan hipotezi destekliyor.
Dünya’da neredeyse bütün biyolojik moleküllerde 6 kimyasal element bulunur: karbon, hidrojen, azot, oksijen, fosfat ve kükürt (CHNOPS). Gezegenimizde bu elementlerin bolca bulunması uzun süredir gizemini koruyordu, fakat en başta gelen hipotezlerden biri bu elementlerin uzun süre önce kuyruklu yıldızlar, asteroitler ve ilkel gezegenlerle çarpışmaları sonucunda dünyaya geldiğini öne sürüyor.
İlk dört element(CHNOPS) karbon asteroitlerin ana içeriğini oluşturuyor. Kükürt 67P’nin kimyasal analizi sırasında ortaya çıktı ve ESA’ya göre kükürt nedeniyle asteroit, çürük yumurta gibi keskin kokuyor.
İşte sona fosfor kalıyor. Hücrelerimiz tarafından enerji depolamak ve aktarmak için kullanıldığından fosfor hayati bir önem taşıyor. Belki okuldaki derslerimizden ATP(Adenozin trifosfat) döngüsü ve önemini hatırlarsak, fosfatın ne kadar önemli olduğunu kavrarız.Bununla beraber, fosfatın evrende nadir bulunan element olduğunun altını çizelim.
Araştırmacılar Rosetta’nın üstündeki COSIMA(Kuyruklu Yıldız İkincil İyon Kütle Analizörü-Cometary Secondary Ion Mass Analyzer) enstrümanından gelen veriyi analiz ettiler. Bu cihaz kuyruklu yıldız saçından gelen toz parçacıklarını topluyor, fotoğraflarını çekerek kütle spektrometresinde analiz ediyor.
Bu solid parçacıkları analiz eden ekip, fosfor iyonları içeren minerallere rastladı. İşte bu keşifle, bir kuyruklu yıldızda CHNOPS elementleri ilk kez bulundu. Böylece evrendeki bu buzlu cisimlerin, milyarlarca yıl önce Dünya’ya hayat taşıyan bileşenler taşıdığını savunan hipotez, biraz daha güçlenmiş oldu. Bu hipotez dünyadaki aminoasitler ve okyanus benzeri suların kaynağını da bu buzlu cisimlere bağlıyor.
Ayrıca ekip, bu toz bulutunun içinde CF+ ikincil formunda olan flora da rastladı. Bu elementin kuyruklu yıldızın ortamında ne gibi bir rol oynadığı bilinmese de, araştırmacılar halen merak içinde.
Araştırma Monthly Notices of the Royal Astronomical Society dergisinde yayınlandı.
Kaynak: University of Turku
Bir Yorum