Sorting by

×
FizikMakalelerÜtopyaUzay-ZamanVideobilim

10 Boyutlu Evren Nasıl Açıklanıyor ?

1-auniverseof1
Evrenin Büyük Patlama’yla başlangıcının zaman çizelgesi. Sicim Teorisi’ne göre evrenimiz muhtemel evrenlerden sadece teki

Bilimsel açıdan düşündüğümüz zaman,  “farklı boyutlar” ,dediğimizde aklımıza paralel evrenler gelebilir. Bizimkine paralel evrenlerde farklı gerçeklikler ya da benzeri gerçeklikler yaşanabilir. Her şeye karşın, boyutların gerçekliği ve Evrenin düzeninde aldığı rol , gerçekte popüler değerlenmeden oldukça farklıdır. Interstellar ‘Yıldızlararası’ filminde de kahramanımız farklı boyutlarda yolculuk yaparak sonunda da geleceğe gidiyordu.

Boyutlar basitçe farklı yüzeyleri algılayarak gerçekliği analiz etmemizi sağlayabilir. Günlük hayatta üç boyut  yani en, boy ve derinlik algımız evrendeki cisimlerin hepsi için geçerlidir. Bilim insanları gözle görülebilen bu üç boyutun dışında başka boyutlar da olabileceğine inanıyorlar. Hatta Süpersicim Teorisi evrende farklı boyutların olabileceğini öngörüyor. Bu farklı yaklaşımlar evreni, doğanın temel kuvvetlerine ve bütün temel parçacıklarına hükmederler.

Bir boyutlu(sadece x ekseni)  bir cismin en iyi tarifi düz bir çizgidir ve fazla bir özelliğe sahip değildir. Buna ikinci bir boyut eklersek, yani y eksenini (yükseklik) eklediğimizde 2 boyutlu (kare ,dikdörtgen) bir şekil elde edersiniz. 3 boyut içinse z ekseni yani derinliğe ihtiyacınız vardır, böylece nesneye boyut katarsınız. En mükemmel örnek olan küpü ele alırsak, en, boy ve yükseklik dolayısıyla hacim oluşur. Bu üç boyutun dışında yer alan 7 boyut ise doğrudan anlaşılamaz. Fakat evrendeki doğrudan etkisi ve gerçekliği algılanabilir.

Bilim insanları dördüncü boyutun zaman olduğunu ve bilinen maddenin herhangi bir noktada tüm özelliklerine hükmettiğini düşünüyorlar. Üç boyut boyunca nesneler zamana göre evrende bir boyut oluştururlar. Daha derinlere inildikçe boyutların birbiriyle etkileşimleri  özellikle fizikçiler için oldukça alengirli konulardır.

Süpersicim Teorisine göre beşinci ve altıncı boyutlarda muhtemel evrenleri oluştuğu düşünülmektedir. Eğer beşinci boyuta doğru bakabilseydik, bizimkinden biraz farklı olabilecek yani bizimkinden benzerlikleri ve farklılıkların olabilecek muhtemel dünyalar görebilirdik.

Altıncı boyuta geldiğimizde muhtemel evrenlerin olduğu bir düzlem görebilirdik. Böylece bütün muhtemel boyutları kıyaslayabilir, bizimki gibi diğer evrenlerin başlangıç koşullarını(Büyük Patlama vb.)  görebilirdik. Teoride beşinci ve altıncı boyutlara hükmedebilirseniz zamanda geriye veya geleceğe yolculuk yapabilirsiniz.

Yedinci boyutta ise farklı başlangıç koşullarına sahip muhtemel dünyalara ulaşım olanağınız olabilir. Oysa beşinci ve altıncı boyutlarda başlangıç koşulları aynıyken,  sonraki hareketler farklıydı. Burada ise her şey zamanın en başından farklı gerçekleşiyor.

Sekizinci boyuta geldiğimizde bu gibi her biri farklı başlangıç koşullarına sahip ve sonsuza kadar dallanan muhtemel evrenlerin muhtemel tarihsel düzlemine ulaşırdık. Bu nedenle bunlara sonsuzlar deniyor.

Dokuzuncu boyuta geldiğimizde ise, farklı fizik kanunları ve başlangıç koşullarına sahip  bütün muhtemel evren tarihlerini kıyaslayabilirdik. Onuncu ve son boyutta ise hayal edilebilir her şey muhtemeldir. Bunun ötesi ise biz ölümlüler tarafından hayal edilemiyor ve boyutlara ilişkin doğal bir limit oluşturuyor.

İşte dört boyuta eklenen bu altı boyut algımızın dışında olsa da Sicim Teorisi için gereklidir. Normalde uzayda sadece dört boyutu algılayabilsek de diğer boyutların çok küçük bir yere sıkışmış olabileceği ya da bizim yaşadığımız dünyanın 3 boyutlu bir katman olarak bir tabakaya denk gelebileceği ve bildiğimiz tüm parçacıkların yerçekimiyle sınırlanmış olabileceği düşünülüyor. (Brane teorisi) Eğer ekstra boyutlar sıkıştırıldıysa diğer altı boyut Calabi–Yau manifoldu şeklinde olabilir. Algımızın çok ötesinde evrenin  çok başlarındaki oluşumu etkileyebilir. Bu nedenle bilim insanları evrenin başlangıcına teleskoplarını doğrultmuş durumdalar. Bu sayede diğer boyutların kainatın evrimini nasıl etkilediği anlaşılabilir.

Her Şeyin Teorisi yani büyük birleştirme teorisinde evrenin 10 boyuta kadar olabileceğini düşünülerek parçacık fiziğindeki Standart Model ve kütleçekiminin varoluşu birleştirilmeye çalışılıyor. Kısacası bütün bilinen bu kuvvetlerin evrenimizle nasıl etkileştiği ve diğer muhtemel evrenlerle nasıl işlediği açıklanmaya çalışılıyor.

2-auniverseof1
Calabi–Yau manifoldu

Kaynak :  http://phys.org/news/2014-12-universe-dimensions.html#jCp

Daha Fazla Göster

Oğuz Sezgin

Bir bilim sever ve kimyager olarak, internetteki Türkçe kaynak eksikliği görerek Gerçek Bilim’i 2012'de kurdum. Bu sitede gördüğünüz pek çok bilim ve teknoloji haberini ciddi kaynaklardan toplayarak sizin için araştırıyor, çeviriyor ve derliyorum. Gerçek Bilim'deki diğer yazarlar ve ben, her gün baş döndürücü şekilde gelişen bilim ve teknoloji haberlerini size aktarmaktan kıvanç duyarız.

İlgili Makaleler

4 Yorum

  1. Geri bildirim: Anonim
  2. Yazınız aradığım şey için aydınlatıcıydı fakat bazı cümlelerde anlatım bozukluğu vardı, anlaşılması çok kolay bir konu olmaması sebebiyle biraz göze batıyor
    Yardımcı olacaksa;
    3.paragraf 2.cümle
    5.paragraf 1.2.cümle
    Son paragraf 1.cümle

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Başa dön tuşu