British Columbia Üniversitesi’nden astronomlar, NASA’nın Kepler görevinden toplanan verileri kullanarak, Samanyolu Galaksisi’nden her 5 güneş benzeri yıldızdan birinin, Dünya benzeri gezegenlere ev sahipliği edebileceğini tahmin etti.
Dünya benzeri gezegenleri düşünürsek; bu gezegen kayalık, aşağı yukarı Dünya büyüklüğünde olmalı ve Güneş benzeri bir yıldızın(G tipi) yörüngesinde dönmelidir.Ayrıca yıldızın yaşanabilir bölgesine dönmelidir. Yaşanabilir bölge denince, kayalık gezegenin yıldıza olan uzaklığı, yüzeyinde sıvı halde su bulundurabilecek kadar yakın olmalıdır.
“Benim hesaplamalarıma göre, her G tipi yıldıza Dünya benzeri gezegen düşme üst limiti 0,18’dir. Farklı yıldızların etrafında, farklı türden gezegenlerin olma sıklığını tahmin ederek, gezegen oluşumu ve evrimi teorilerinde önemli sınırlandırmalar yapılabilir. Bu sayede dış gezegen arayışımızda gelecek görevleri optimize edilebilir,” diyor British Columbia Üniversitesi’nden(UBC) yazar ve araştırmacı Michelle Kunimoto.
Sadece Samanyolu’nda Bile 6 Milyar Dünya Benzeri Gezegen Olabilir
UBC astronomu Jaymie Matthews’e göre: “Samanyolu 400 milyar kadar yıldız içeriyor ve bu yıldızların % 7’si G tipidir. Yani Galaksimizde 6 milyar kadar Dünya benzeri gezegen olabilir.”
Daha önceki tahminlerde , güneş benzeri yıldız başına Dünya benzeri gezegen frekansı kabaca % 0,02 idi .
Genellikle gezegen aramalarında Dünya benzeri gezegenle çok küçük ve yıldızlarından çok uzakta döndüğünden gözden kaçar. Yani gezegen katalogları yıldızların yörüngesinde dönen sadece birkaç yıldızı içeriyor. Kunimoto ileri modelleme adı verilen bir teknik kullanarak bu zorlukların üstesinde geliyor.
“Başta Kepler aramalarında yıldızların etrafında bulunabilen tüm dış gezegen popülasyonlarını simüle ettim. Sonrasında arama algoritmamda bulunması gereken her gezegeni tespit edildi ya da gözden kaçtı olarak işaretledim. Sonrasında, gerçek kataloğumdaki tespit edilen gezegenlerle kıyasladım. Eğer simülasyon yakın bir eşleme yaratırsa, sonrasında başlangıç popülasyonu ile bu yıldızların etrafındaki gezegenlerin gerçek popülasyonunun iyi bir temsili olur,” diyor araştırmacı Michelle Kunimoto.
Ayrıca Kunimoto’nun araştırması bugüne kadar dış gezegen bilimindeki en zorlu sorulardan birine de ışık tutuyor: gezegenlerin “radyus(yarıçap) boşluğu”. Radyus boşluğu yörüngesel periyodu 100 günden az ve Dünya’dan 1,5 ila 2 kat daha büyük olan sıra dışı gezegenleri gösteriyor. Kunimoto, radyus boşluğunun daha önce düşünüldüğünden çok daha dar yörüngesel periyotlarda var olabileceğini keşfetti. Bu gözlemsel sonuçlar,radyus boşluğunun karakteristiklerini açıklayan, gezegen evrimi modellerine sınırlar getirebilir.
Kunimoto daha öncesinde, NASA’nın Kepler görevindeki 200,000 yıldızdan elde edilen veriyi tarayarak, 17 yeni dış gezegen keşfetmiş ve binlerce bilinen gezegende de iyileştirme yapmıştı.
Kaynak: https://www.sciencedaily.com/releases/2020/06/200616100831.htm
Araştırma Referansı: Michelle Kunimoto, Jaymie M. Matthews. Searching the Entirety of Kepler Data. II. Occurrence Rate Estimates for FGK Stars. The Astronomical Journal, 2020; 159 (6): 248 DOI: 10.3847/1538-3881/ab88b0
verdiğiniz bilgiler gerçekten çok değerli elinize sağlık