
100 yıldan fazladır bilim, edebiyat insanlık için önemli faydalar sağlayan insanlara Nobel Ödülleri’nin karanlık bir yanı var. “Nobel Barış Ödülü ise ulusların kardeşliği için her türlü faydayı sağlayan, orduları azaltmaya yönelik girişimlerde barış görüşmeleri yürütenlere verilir”, diyor. Fakat Alfred Nobel’in ve Nobel ödüllerinin pek anlatılmayan ve binlerce insanın hayatına mal olan , anlatılmayan karanlık bir hikayesi vardır.
Alfred Bernhard Nobel 1833’te İsveç Stockholm’de doğdu. Babası Immanuel Nobel ise ömrü boyunca finansal mücadeleler vermiş bir mucit ve mühendisti. Sonunda iflas etmeye zorlanan Immanuel, İsveç’i terkederek, St. Petersburg Rusya’ ya taşınmaya zorlandı . Buluşlarından biri olan denizaltı patlayıcı mayınları için buradan esinlendi.
Sonrasında Immanuel ve 8 çocuğunu St. Petersburg’a getirdi. Oğullarına örgün eğitim alırken, Alfred sıkı Rus eğitimi altında gerçekten parladı. Birkaç dili akıcı şekilde öğrenirken; kimya,fizik, şiir ve de doğa bilimlerinde uzmanlaştı.
Fakat yaşlı babası Alfred’in şiire olan ilgisini onaylamadığından, kendisini kimya ve mühendislik üzerine eğitim alması için yurtdışına yolladı. Paris’de öğrenim görürken,1847’de nitrogliserini keşfeden İtalyan kimyager Ascanio Sobrero ile tanıştı. Nitrogliserin, nitrik asit ve sülfürik asitin karışımının, gliserinle reaksiyonunda oluşan oldukça patlayıcı sıvı kimyasaldır.
Trajediden Doğan İnovasyon
Nitrogliserin pratik açıdan kullanmak için oldukça güvensiz olsa da Nobel ailesi bunun potansiyel kullanımlarını araştırarak ticarileştirmeye çalıştı. Rusya ve İsveç’te çalışmalarda bulundular. Fakat kader ağlarını bir kez örmüştü. 1864’te Alfred’in küçük kardeşi Emil ve yanındakiler İsveç’teki fabrikada gerçekleşen bir patlamada öldüler. Yine de bu felaket Alfred’in nitrogliserini güvenli kılma çabalarını engelleyemedi. Yine de başarı hiç de kolay gelmiyordu. Sonrasında ‘patlatma yağı ‘yapmak için, nitrogliserin ve barutu karıştırdığında oluşan patlamalarda San Fransisko’daki depoda 15 kişi daha öldü .
1867’ye gelindiğinde Nobel diatomik(ince silisli) toprakla nitro gliserini birleştirerek çubuk haline getirebilecek kıvamlı bir pasta üretmeyi başardı. Nobel bu buluşun patentini alarak Yunanca kökenli bir kelime dunamis’ten(güç) dinamit adını verdi.
Dinamitin bulunmasıyla madencilik,inşa ve yıkım endüstrilerinde bir devrim yaşandı. Bu sayede demiryolları şirketleri güvenli bir şekilde dağları gelerek geçitler açabildi. Sonuç olarak Nobel 355 patente sahip pek çok buluş yaparak, büyük bir servete ulaştı.
Ölüm Tüccarı
Dinamit başlarda yararlı şeyler için kullanılsa da, kısa bir süre sonra savaşlarda kullanılmaya başladı. İspanyol –Amerikan Savaşı’nda dinamitli topların kullanmasıyla dinamit artık bir savaş aracı özelliği kazandı. Nobel’in bu savaşlarda dinamit kullanılmasını onaylayıp onaylamadığı kesin olarak bilinmemekle beraber barış yanlısı olduğu biliniyor.
Bununla birlikte 1888’de kardeşi Ludvig’in ölümüyle insanların buluşu hakkında ne düşündüğünü anladı. Alfred’in kardeşi için verdiği ölüm ilanı bazı gazetecilik hatalarından dolayı kendi ölümü gibi değerlendirildi. Hatta bir Fransız gazetesi, “Le marchand de la mort est mort,” ‘ölüm tüccarı öldü,’ diye yazdı. Bu ölüm ilanında Nobel’in insanların daha hızlı öldürmeye yarayan yöntemler bulduğundan zengin olduğu yazıyordu.
Nobel bu yazıları okuduğunda sersemledi. Sonuç olarak mirasını iyi şeyler için kullanmaya karar verdi. 1896’da ölmeden bir yıl önce son isteğini ve vasiyetini oluşturdu. Servetinin büyük kısmını biri barış için olmak üzere 5 farklı kategoride Nobel Ödülü verilmesi için bağışladı. Nobel ödülleri bugün Tıp,Fizik,Kimya,Edebiyat ve Barış alanlarında veriliyor.
İşte günümüzde verilen Nobel ödüllerinin hikayesi budur. Türk doktor Aziz Sancar ve Yazar Orhan Pamuk Nobel ödüllerine layık görülmüştür.
Bir Yorum