
Harvard’dan bilim insanları ilk kez düşük güçte ışıkla vücuttaki kök hücreleri tetikleyerek, dokuları rejenere edebileceklerini gösterdiler. Wyss Enstitüsü’nden Doç.Dr. David , bu sayede onarıcı dişçilik ve rejeneratif tıpta klinik uygulamaların geliştirilebileceğini belirtiyor. Bu sayede yara iyileştirme, kemik rejenerasyonu ve diş çürüklerinin tedavisinde yeni bir dönem başlayabilir.
Ekip düşük güçlü lazer kullanarak, insan diş kök hücrelerini tetiklendi ve diş kök hücrelerinden dentin oluşturdular. Dentin, dişlerin mezoderma kökenli kemiğe benzer yapıdaki temel tabakasıdır. Kuru ağırlığının %70-75 inin kalsiyum tuzu olması nedeniyle kemikten daha serttir. Bu sert doku kemiklerdekine benziyor ver dişlerin düzenlenmesini sağlıyor. Çoklu laboratuvar ve hayvan modelleri üzerindeki testler hassas bir moleküler mekanizmanın olduğunu gösterdi.

Bu teknoloji sayesinde dişler çekilmek yerine onarılarak eski haline döndürülebilir.
Vücutta biyolojik olarak aktif olan moleküler protein benzeri düzenleyici faktörler, kök hücreleri tetikleyerek farklı hücre tiplerine dönüştürebilir. Rejenerasyon için vücuttan rejenere edilen kök hücreler laboratuvarda bilim insanları tarafından manipüle edilmeli ve vücuda geri döndürülmeli. Bu proses için klinik açıdan teknik zorluklar mevcut. İşte Mooney’nin bu konuda farklı bir yaklaşım sergileyerek, klinik açıdan daha kolay bir yol seçmeyi umuyor.
“Bizim tedavi yöntemimiz aslında vücuda yeni bir şeyler zerk ederek değil, günümüzde tıp ve dişçilikte mevcut kullanılan lazer teknolojisine dayanıyor. Bu sayede bu alanda önemli bir avantaj sağlanarak, dişler rejenere edilebilecek ve bu sayede diş kaybı engellenebilecek,” diyor Harvard Mühendislik ve Uygulamalı Bilimler Fakültesi’nden (SEAS) Prof. Robert P. Pinkas Family ve Mooney .
Deney için laboratuvarda kullanılan kemirgenlerin öğütücü dişlerine delikler açarak bu çürüklere düşük dozlu lazer uyguladı. 12 ay hafta sonr yüksek çözünürlüklü x-ray görüntüleme ve mikroskopisi çekilen dişlerde lazerin tedavisi sayesinde dentin oluşumu gözlendi. Kemirgen dişlerindeki dentin normal dentine benzese de morfolojik açıdan bazı hafif farklılıklara sahip. Ayrıca insan dişinde bulunan dentin köprüsü kemirgen dişlerinde henüz oluşmamış.
Sonrasında ekip, lazerin rejenere etkilerinin oluşturduğu kesin moleküler mekanizmayı rotaya çıkardı. Görünen o ki, lazer büyümeden sorumlu mevcut düzenleyici protein beta-1 (TGF- β1) tetikliyor. TGF-β1 dişte aktiflenene kadar mevcut moleküllerden biri.
Ekip lazerin dozuna bağlı olarak reaktif oksijen türlerini (ROS) etkileyerek, hücre içi fonksiyonlarında kimyasal açıdan aktif oksijen moleküllerini içeriyor. ROS TGF-β1 kompleksini aktive ederek, kök hücrelerin dentine dönüşmesine neden oluyor. İşte bu sayede dentin tekrar oluşarak çürüğü dolduruyor.
Bu sayede doku rejenerasyonunun non invazif ve inovatif bir yaklaşımı sağlanmış oluyor. Yöntem 1960’lardan beri kullanılan medikal lazer teknolojilerine (LLLT veya PBM) göndermeler içeriyor.
Bakalım bu yöntem çürüyen dişleri kurtarabilecek bir yöntem haline gelecek mi?
Kaynak : http://www.sciencedaily.com/releases/2014/05/140528150559.htm
http://tr.wikipedia.org/wiki/Dentin