Sorting by

×
İlginç BilimKimyaMakalelerTıp ve Sağlık

Bir Kadının Vücudu Kendi Kendine Alkol Üretmeye Başladı

Tek bir damla bir alkol almadınız ama yürümeyecek ve konuşamayacak kadar sarhoş olduğunuzu düşünün. İşte bu sendroma “auto-brewering -otomatik bira üretimi” deniyor, bağırsaklardaki bir mikrop kendi kendine alkol üretmeye başlıyor. Kişi bir damla alkol almasa bile vücut alkol ürettiğinden, bir süre sonra kişinin kanında alkol çıkmaya başlıyor.

Bu durum kısa bir süre önce Kanada’da bir kadının başına geldi; kadın alkol almadığı halde sarhoş hissetmesine neden olan yedi gizemli hastalık atağı yaşadı. Sonunda bir teşhis konması iki yıl sürdü: “otomatik bira üretimi sendromu” vardı.

“Auto-brewery sendromu aynı alkollü kişilerdeki gibi oluyor. Kişi aynı alkol maruziyetindeki gibi uyuşukluk, değişken ruh hali ve kusma gibi etkiler yaşıyor. Bu da doğru tıbbi yardımın bulunmasını geciktiriyor.

Nitekim Belçika’da oto bira sendromu olan bir başka kişi, hiç alkol almamasına rağmen alkollü araç kullanma suçlamasıyla karşı karşıya kalmıştır. Daha sonra birkaç doktorun oto bira üretimi sendromundan muzdarip olduğunu kabul etmesinin ardından suçlamalardan beraat etti.

Oto bira üretimi sendromuna sahip insanların sayısı tam olarak bilinmemektedir ve tıp literatüründe sadece birkaç vaka bulunmaktadır.

Dışarıda bu hastalığa sahip bildiğimizden çok daha fazla insan olabilir – ancak tanı koymak zor olabilir, bu da bildirilen toplam sayıyı sınırlayabilir.

Şu ana kadar toplanan kanıtlardan, insanların oto bira sendromu ile doğmadığı anlaşılmaktadır. Bunun yerine, hastalık bağırsak mikrobiyomundaki bir bozulma ile tetikleniyor.

Maya ve fermantasyon

Alkollü içecekler yapmak için karbonhidratlardaki şekerleri fermente etmek üzere maya (bir tür mantar) kullanırız. Bu da bira, şarap ve alkollü içkilerdeki alkolü oluşturur.

Oto bira sendromu olan kişilerin bağırsaklarında benzer maya türlerinin aşırı çoğaldığı düşünülmektedir. Bu da yedikleri yiyecekleri, özellikle de ekmek ve şeker gibi karbonhidratları fermente ederek alkole dönüştürüyor.

Bu hipotezi desteklemek için elimizdeki en güçlü kanıt, antifungal ilaçların oto bira sendromu olan kişilere yardımcı olduğunun görülmesidir. Antifungal ilaçlar bağırsakta büyüyen mayayı öldürür. Bu hastalığa sahip birkaç hasta, bu tedavilerin semptomlarının ortadan kalkmasına yardımcı olduğunu bildirmiştir.

Kanadalı hastada düşük karbonhidrat diyeti, yaşadığı konuşma bozukluğu ve baş dönmesi “ataklarının” sayısını azaltmaya da yardımcı oldu.

Bağırsakta ne kadar maya olduğunu ve mayanın büyümek için kullandığı besin kaynaklarını sınırlamak, dahili alkol üretimini yavaşlatmaya yardımcı olabilir. Ancak bunun hastalarda işe yaradığına dair henüz kesin klinik kanıtlara sahip olmadığımızı belirtmek önemlidir, bu nedenle bir teori olarak kalmaktadır.

Oto bira sendromundan tam olarak hangi mayanın sorumlu olduğu henüz bilinmemektedir. Bunun nedeni, durumun ne kadar nadir olduğu ve bu konuda ne kadar çok şey öğrenebileceğimizi sınırlamasıdır.

Ancak son araştırmalar, insan bağırsağında yetişen maya türlerini ve bu mikropların sağlık açısından ne gibi faydalar sağlayabileceğini araştırdı. Bu çalışma bize oto bira sendromu olan kişilerde neler olduğu hakkında bazı ipuçları verebilir.

Bir çalışmada, insan bağırsağında bulunan farklı maya türlerinin alkol üretimi karşılaştırıldı. Sonuçlar, Saccharomyces cerevisiae adlı bir mayanın test edilen koşullarda en fazla alkolü üretebildiğini gösterdi.

Saccharomyces daha çok “bira mayası” olarak bilinir ve ekmek ve bira yapımında yaygın olarak kullanılan türle aynıdır.

Aynı çalışmada, Candida adı verilen ve genellikle insanlarda maya enfeksiyonlarına neden olan bir maya ailesine ait diğer türlerden de alkol üretimi bulunmuştur.

Oto bira sendromu olan hastalarda, bağırsakta Saccharomyces ve Candida gibi mayaların büyümesindeki bir “artış”, hastalıklarının her bölümüne neden olabilir.

Bu, yüksek karbonhidratlı diyet gibi yenilen yiyecek türlerinden kaynaklanıyor olabilir ve Kanadalı hastada görüldüğü gibi düşük karbonhidratlı bir diyet uygulanarak hafifletilebilir.

Oto bira üretimi sendromunun diğer olası tetikleyicileri arasında antibiyotik kullanımı veya bağırsak ameliyatı da yer alabilir; çünkü bunların her ikisi de artan bağırsak mantarı büyümesiyle bağlantılıdır.

Saccharomyces mayasının insan mikrobiyomu çalışmalarında yaygın olarak bildirilmesine rağmen, bu mayanın insan bağırsağında gerçek bir yerleşim yeri olup olmadığı ya da sadece mayayı içeren yiyecekleri (ekmek gibi) yedikten sonra geçip geçmediği açık değildir.

Öte yandan Candida türleri, en azından batıda, insan mikrobiyomunun düzenli bir sakini olarak kabul ediliyor.

Bağırsaklarımızdaki mayalar sayıca bakterilerden çok daha az olmasına rağmen sağlığımız üzerinde hala büyük etkileri olabilir ve potansiyel bir enfeksiyon kaynağı haline gelebilirler. Bağırsaklarda Candida’nın aşırı büyümesi, kanser hastalarında fungal sepsisin gelişimi ile ilişkilendirilmiştir.

Şiddetli COVİD hastalarının bağırsaklarında Candida büyümesinin arttığı da gösterilmiştir. Yeni doğan bebeklerin bağırsaklarında Candida’nın erken büyümesi, daha sonraki yaşamda astım gelişmesiyle de ilişkilidir.

Bu ilişkilere bağırsaktaki Candida’nın bağışıklık sisteminin işlevini etkilemesi neden olur. Bu daha sonra diğer enfeksiyonlarla (COVID gibi) veya alerji gibi bağışıklık kaynaklı hastalıklarla ne kadar iyi başa çıktığımızın olasılığını belirler.

Otomatik bira sendromu nadir olsa da bağırsak mantarlarımızın sağlığımız ve bağışıklık sistemimiz üzerinde geniş kapsamlı etkileri olduğu açıktır. Bu büyüleyici mayaların sağlığımızı nasıl etkilediğini yeni yeni anlamaya başlıyoruz.

Bunları daha fazla inceleyerek, oto bira üretimi sendromuna benzer ilgi çekici durumlar hakkında daha fazla bilgi edinebiliriz.

Daha Fazla Göster

Oğuz Sezgin

Bir bilim sever ve kimyager olarak, internetteki Türkçe kaynak eksikliği görerek Gerçek Bilim’i 2012'de kurdum. Bu sitede gördüğünüz pek çok bilim ve teknoloji haberini ciddi kaynaklardan toplayarak sizin için araştırıyor, çeviriyor ve derliyorum. Gerçek Bilim'deki diğer yazarlar ve ben, her gün baş döndürücü şekilde gelişen bilim ve teknoloji haberlerini size aktarmaktan kıvanç duyarız.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Başa dön tuşu