Portsmouth Üniversitesi ve Münih Üniversitesi astronomlarından oluşan ekibe göre, karanlık enerji, yani evrenin genişlemesini hızlandırdığı düşünülen mistik madde gerçekten var. Tommaso Giannantonio ve Robert Crittenden tarafından 2 yıldır sürdürülen araştırma sonucunda karanlık enerjinin varlığı % 99.996 oranında doğrulandı. Bulgular Monthly Notices of the Royal Astronomical Society jurnalinde yayınlandı.
Prof. Bob Nichol, Portsmouth ekibinden, diyor ki; “Karanlık enerji günümüzde bilimin en büyük gizemlerinden biri, bu yüzden pek çok araştırmacının onun varlığını sorgulaması sürpriz değil. Fakat yaptığımız yeni araştırma sayesinde Evrende bu egzotik bileşenin varlığına dair daha güvenilir kanıtlar elde etmiş olmamıza rağmen halen neyin karanlık enerjiyi oluşturduğuna dair bir fikrimiz yok.”
On yıldan fazladır, astronomlar uzaktaki süpernovaları parlaklıklarını gözlediğinden, evrenin giderek hızlanarak genişlediğini fark ettiler. Bugün hızlanmanın itici bir güç olan karanlık enerjiyle ilişkilendirildiği ve evrenin % 73 ‘ ünün karanlık enerjiden oluştuğu düşünülüyor. Bu keşifi yapan araştırmacılar 2011’ de Nobel Fizik Ödülü’ nü aldığından, karanlık enerjinin varlığı gerçekten büyük bir argüman.
Karanlık enerjinin varlığını kanıtlamak için pek çok teknik kullanıldı. Daha kesin bir kanıt ise ,karanlık enerjiye entegre edilen Sach Wolfe etkisi yani Rainer Sachs ve Arthur Wolfe etkisiyle sağlanıyor.
Kozmik Mikrodalga Arkaplanı( The Cosmic Microwave Background) , Büyük Patlama’ dan geriye kalan radyasyon ve ısı kalıntısının gökyüzünden izlenebilmesidir. 1967’ de Sachs ve Wolfe bu radyasyondan gelen ışığın biraz mavileşerek madde öbeklerinin çekim alanlarından geçerek , bugün yerçekiminden dolayı kırmızıya kayma etkisi olarak bilinen efekti yarattığını öngördüler.
1996’ da ise Robert Crittenden ve Neil Turok, Perimeter Enstitüsü Kanada’ da, bu fikri bir ileri adıma taşıyarak, astronomlara ışık enerjisindeki ufak değişimlere bakarak veya fotonlara bakarak, yerel evrendeki galaksi haritalarının radyasyon sıcaklıklarını kıyaslayabileceğini gösterdi.
Karanlık enerji olmazsa , evrenin devasa eğimi ve iki harita(uzak kozmik mikrodalga arkaplanı ve birbirine yakın galaksilerin dizilimi) arasındaki uyum olamaz. Fakat karanlık enerjinin varlığıyla, tuhaf ve mantıksız olan kozmik mikrodalga fotonlarının nasıl enerji kazanıp dev kütle öbeklerinden geçişi açıklanabilir.
Entegre Sach-Wolfe etkisi ilk 2003’ de tespit edildi ve hemen karanlık enerjinin varlığını doğruladığı belirtildi. Science dergisi’ nde yılın buluşu seçilmişti. Fakat o zaman sinyal çok zayıftı bu nedenle haritalar arasında umulan korelasyon çok küçüktü. Bu nedenle bazı bilim adamları bunun galaksideki başka kaynaklardan olabileceğini mesela, galaktik tozdan olabileceğini öngördüler. Bu nedenle karanlık enerjinin varlığı hep bir soru işareti olarak kalmıştı.
Yeni araştırmada ise ekip, Entegre Sach-Wolfe etkisine karşı bütün argümanları tekrardan inceleyerek, orijinal araştırmadaki haritaları geliştirdiler. İtinayla yaptıkları araştırmada, karanlık enerjinin kozmik mikrodalga arkaplan haritalarının en sıcak kısımlarıyla % 99.996 şansı olduğu açığa çıktı.(Higgs parçacığının keşfiyle aynı önemde)
“ Ayrıca bu araştırma, Einstein’ ın Genel Görelilik teorisindeki muhtemel modifikasyonlar hakkında pek çok şey anlatıyor.” diyor araştırmanın baş yazarı Tommaso Giannantonio.
“ Gelecek kozmik mikrodalga ve galaksi araştırmaları daha kesin sonuçlar vererek genel görelelik(rölativite) ve karanlık enerji dahil olmak üzere ya da çekim etkisinin nasıl çalıştığını gözler önüne serecek.”
Jurnal Referans :
T. Ginnantonio, R. Crittenden, R. Nichol, A. Ross. The significance of the integrated Sachs-Wolfe effect revisited. Monthly Notices of the Royal Astronomical Society, 2012; (in press)
Kaynak: http://www.sciencedaily.com/releases/2012/09/120912084759.htm