Bilim adamları ilk kez laboratuar ortamında ses teli üretmeyi başardı. Yapılan testler sonucunda; üretilen dokunun sesi iletebildiği ve fonksiyonel olduğu bulundu. Bu başarı klinik denemelere kadar uzun bir yoldan geçecek olsa da, sonuçlar oldukça umut vadedici ve gelecek çalışmalar için temel teşkil ediyor.
Ses teli problemleri sadece ABD’de 20 milyon kişinin muzdarip olduğu bir problem olsa da, çalışmalar oldukça kısıtlı . Ses teli dokusu çok spesifik bir konu, çünkü titreşecek kadar esnek ve binlerce saat kullanılacak kadar dayanıklı olmak zorunda. Tasarlanan değişim dokusu aynı özellikleri sergilemek zorunda olduğundan, laboratuarda bu dokuyu üretmek oldukça zor.
Wisconsin Üniversitesi’nden araştırmacılar tarafından yürütülen bu araştırmada , alınan ses dokusu daha önce larinksleri alınan dört kadavradan sağlandı. Bu doku hücreleri kolajen iskelete taşınmadan önce mukozada büyütüldü. İskelette iki hafta boyunca büyütülen hücreleri test eden araştırmacılar, epitelyum hücrelerin üst tabakasının hemen altında yumuşak bir membran buldular. Yapılan ilave testler doğal ses tellerinde de aynı proteinlerin var olduğunu ve keşfedilen membranın, hava yolundaki tahriş ediciler ve patojenler arasında doğal bir bariyer oluşturduğunu belirlediler. Elde edilen sonuçlar doğal büyütülen bir dokuyla benzer özellikler sergiliyordu.
Bir sonraki adımda ise biyomühendislik eseri dokunun gerçekten sesi iletip iletmeyeceğine ilişkindi. Ekip bu nedenle köpek kadavralarının larinkslerini açarak, yapay rüzgar borularını hava geçecek şekilde tutturdular. Elde edilen sonuçlar sesin üretildiğini ve yüksek hızlı görüntüleme yapay dokunun, doğal ses teli gibi titreştiğini gösterdi.
Teste devam eden araştırmacılar, ürettikleri dokuyu laboratuardaki farelere ekerek, insan bağışıklık sisteminin bir kopyasını ürettiler. Sonuçlar yine pozitif çıktı ve doku vücuttan reddedilmeden normal olarak büyüme gösterdi.
Araştırmanın başarısına rağmen, yapılan ses teli tabi ki gerçeğinin yerini tutmuyor. Çünkü gerçeği kadar kompleks değil ve çok daha uzun sürede gelişiyor.
Araştırmacılara göre klinik uygulamalardan önce, başka çalışmalarda yapılmalı ve dokunun güvenliği değerlendirilmelidir.
Sonuçlar Science Translational Medicine dergisinde yayınlandı.
Araştırma Referansı :
- C. Ling, Q. Li, M. E. Brown, Y. Kishimoto, Y. Toya, E. E. Devine, K.-O. Choi, K. Nishimoto, I. G. Norman, T. Tsegyal, J. J. Jiang, W. J. Burlingham, S. Gunasekaran, L. M. Smith, B. L. Frey, N. V. Welham. Bioengineered vocal fold mucosa for voice restoration. Science Translational Medicine, 2015; 7 (314): 314ra187 DOI: 10.1126/scitranslmed.aab4014
Bir Yorum