Üniversiteye girmek isteyen her genç tercih zamanı geldiğinde, ileride hangi mesleği seçeceğine karar verirken bir dönüm noktasından geçer. İşte ben o dönüm noktasından 2000 yılında geçtim. Çocukluğumdan beri içimde dinmek bilmeyen bilim ateşi, tercihlerimde mühendisliklerden önce kimya,fizik gibi temel bölümleri seçmeme neden oldu. Eğer bugün kimya bölümünü kazanmış olmasaydım, sonraki tercihim fizik bölümüne geçecektim. Tabi kazandığım puanla makine mühendisi de olabilirdim. Bugün geçmişe döndüğümde sektörün bu kadar sıkıntılı olduğunu o zaman görseydim, şüphesiz daha iyi bir iş bulmak için o zamanlarla daha düşük puanla alım yapan makine mühendisliğini seçerdim. Devletimizin 2003-2010 yılları arasında sadece 222 kimyageri istihdam ettiğini görüyoruz. Bu da yaklaşık son 10 yılda mezun olan yaklaşık 40,000 kimyagerin büyük kısmının benim gibi özel sektöre geçtiğini ya da işsiz kaldığını gösteriyor. Pek çoğumuz ise farklı işleri seçerek hayatını sürdürmeye çalışıyor. Bazılarımız dershanelerde öğretmen,bazılarımız bankacı ve bazılarımız ise bir daha hiç çalışmadı belki de. Tabi bu fen fakültelerinin büyük kısmı için geçerli, saatlerce çalışmanın , artık çift görmenin hatta günlerce uyumamanın yeridir fen fakültesi. İster fizik, ister kimya, ister fizik, ister biyoloji, isterse istatistik olsun fen fakültesi demek bileğin ,beynin gücü demektir. Normalde bu kadar derin bir bilim eğitim almak ancak temel bilimlere layıktır. Tabi siz bölümü seçerken, saatler süren laboratuvarlardan, derslerden bitmek bilmeyen sınavlardan geçeceğinizi belki de bilmiyorsunuz. Ya da diğer bölümlerde okuyan arkadaşlarınızın sadece bir saat çalışarak geçtiği dersleri ve sonra gittiği eğlenceleri düşününce belki de psikolojiniz darma duman olacak. Açıkçası üniversitede çok çalışkan bir öğrenci değildim ve fen fakültesinde zekanın %1 , sıkı çalışmanın % 99 olduğu bir yer olduğunu ister istemez öğreniyorsunuz. Yani istediğiniz kadar zeki olun, çalışmadan hiç bir yere gidemezsiniz. Yine de kimyayı seçtiğim için pişman değilim, öyle muhteşem şeyler öğreniyorsunuz ki, ister istemez etkileniyorsunuz. Kimya hayattır. Örneğin; makarna yaparken tuzu su kaynadıktan sonra koymanız kimyadır, arabanızın paslanması, su tutmayan nano spreyleri , bunları düşünürken nöronlarınız arasındaki kimyasal reaksiyonlar gibi pek çok şey kimyadır.
2015’e gelindiğinde fen fakültelerinin puanlarının oldukça düştüğünü görüyoruz, bunun nedeni muhtemelen mezun olduğunuzda iş bulmanın zorluğu. Özellikle de devlette yeterli kadro açılmaması belki de. Belki üniversitede kalmak da iyi bir seçenek olabilir. Sonra öğreniyorum ki, kimya mühendisliklerinin de durumu pek iyi değilmiş. Çünkü onlara devlette yeterince kadro açılmıyormuş. Demek ki devletin artık ne mühendise, ne de bilim insanına ihtiyacı yok. Dünyada gelişmiş ülkelere baktığınızda bilim insanının ve mühendisin nasıl değer gördüğünü görürsünüz. Çünkü bu bölümleri okumak öyle herkesin harcı değil. Bilim insanı ve mühendis olmak için neredeyse dahi olmanız gerekiyor. Özellikle de fen fakültelerinde gördüğümüz dersleri hatırlayınca, bunun ne kadar zor olduğunu anlıyorsunuz. Evet zekiyiz, hem de çok zekiyiz fakat kimya, fizik,matematik vb. bölümleri seçecek kadar aptalız belki de. Çünkü belki de çoğumuz bu ülkede bilime değer verildiğini düşünerek buralara geldik belki de. Aranızda idealist olanlar olabilir hepimiz gibi… Günümüzde pek çok Türk bilim insanı yurtdışında prestijli üniversitelerde çok önemli araştırmalarda yer alıyor. Fakat Türkiye’de durum pek böyle değil. Halen yeterli araştırma, ortaya sunulan gelişme sınırlı. İlerlemek için çok daha fazla çalışılması gerekiyor.
Ben bugün özel bir şirkette kimyager olarak laboratuvarda ve sahada çalışıyorum. Tabi bugünlere gelmek pek kolay olmadı. Şansım biraz yaver gitmeseydi, belki de ben de işimle alakasız bir bölümde olabilirdim. Yine de kendinizi geliştirmeniz gerekiyor, çünkü artık ekmek aslanın ağzında değil midesinde. Yine o kadar çalışıp iyi bir kimyager olup işsiz kalmak haksızlık olsa gerek. Muhteşem insanlar tanıdım, bunlar gerçekten bu ülke için bir şeyler yapmak isteyen insanlardı. Aramızda şanslı olarak bu hevesini halen sürdürüyor.
Peki kimyager nedir ? Ya da ünlü bir kaç kimyagerden örnek ver deseler ; ilk örneğim Michael Faraday ya da Marie Curie, Alfred Nobel, Dmitri Mendeleev,Linus Pauling olabilir. Türklerden de Oktay Sinanoğlu (kimya mühendisi) , Nejat Eczacıbaşı gösterilebilir. Bu adamlar dünyayı ve de ülkelerini değiştirdi. Bilim insanı olmak çoğu zaman çok zordur. Çünkü dogmatik ve yergisel engellerle karşılaşmak mümkündür. Dünya’da gelişmiş ülkeler bunu aşmış görünüyor, çünkü onlar sizin değerinizi biliyor. Genç bilim insanlarına tek öğüdüm, hayallerinizden asla vazgeçmeyin elbet biri sizi keşfedecektir. Ülkemizde kimyagerlere ve diğer bilim insanlarına biraz olsun değer verilmesi umuduyla hoşçakalın.
Kaynak : https://etkinkimyagerler.files.wordpress.com/2011/03/kamuda-istihdam.pdf
merhaba ben unıversıte secımı yapacak ve kımyaya asık bır genc kızım. Evet haklısınız ulkemızde kımyaya ve bılıme geregınden hatta hıc onem verılmıyor.Sıze bır sorum olacak bunuda bılıyorum kı cevabını en ıyı ben verebılırım.Kımyager olmak ıstıyorum ve kımya bolumu yazmak ıstıyorum ıssız kalmam bulmamdan daha mı kacınılmaz ?
Eğer iyi bir üniversitede okursanız ve gerçekten iyiyseniz zaten işsiz kalmazsınız. İngilizcesi iyi bir bölümde okumalısınız. Kimya mühendisliği de bir diğer alternatif olabilir.
Merhaba ben de bir kızım ve Hacettepe kimya istiyorum daha sonra da yüksek lisans yapmak istiyorum ama işsiz kalmaktan korkuyorum ve nasıl olacağını bilmiyorum
Eğer gerçekten iyiyseniz, iş bulma olasılığınız yükselir. Kendinize şunu sorun ben gerçekten Kimya’yı seviyor muyum? Ve termodinamik,organik kitaplarına bir bakın fikriniz olur
Merhabalar,
Hyaluronic Acid ve Botulinum acid – A yapabilen kimyacilar araniyor. Butun malzeme ve gerekenlerin masrafi bizden. Buyuk miktarda uretim gerekiliyor.
Lütfen 0031644399883 den whatsapp ile bize ulasin
Size çok mühim bir soru soracağım. Başarılı bir öğrenciyim ve şu an lise son sınıfım okuyorum. Etrafımdakiler derece yapacağımı bile söylüyor. Öğretmenlerimin tıp veya mühendisliğe git demelerine rağmen ben kimyaya aşık olduğumu biliyorum. Organik kimyaya ise bayılıyorum. Hayalim bir profesör olmak ben de bunu yerine getirmek için üniversitede kalıp yükselmek ve bir akademisyen olmak istiyorum. Sizce ODTÜ kimyayı bitirdikten sonra, kendimi geliştirmek için ve işsiz kalma olasılığını en aza indirmek için neler yapabilirim? Buradan ya da e-postamdan bana cevap yazarsanız çok çok mutlu olurum. (İdolüm de Aziz Sancar, umarım bir gün kendisiyle tanışma fırsatına erişirim)
İdealist olmak çok iyi bir şey , üniversitede kalabilirsiniz. Odtü kimya ‘da türkiyede sayılı iyi fen eğitimi veren bölümlerden biridir.Fakat sonra iş hayatına atılmak istediğinizde oldukça zorlanabileceğini belirteyim. Nanoteknoloji ile ilgili bölümleri tercih etmeniz kimya ile ilgili olarak çalışmalarınıza ivme kazandırabilir.
Ben istanbul üniversitesi kimya bölümü 2014 mezunuyum. Bölümümü çok severek ve çok büyük hayallerle okudum lakin gerçek hayat hayalinizdekinin aynası asla değil mezuniyetimden sonra hayat şartlarından ötürü bir markanın satış danışmanlığını üçsene boyunca yaptım ve evliliğimden ötürü işten ayrıldım. Bu süreçlerde kendi mesleğimi yapmak için çok iş görüşmesine gittim ama her firma her sektör tecrübe istedi peki yeni mezun nasıl tecrübe edincek soruyorum herkese. stajımı devlette (iski) yaptım Tanıdık olmadan devlette ne yazıkki size kapısını açmıyor. Ben şunu anladım ya şanslı olmak lazım yada arkanda bir dayın şuan hala iş aryorum ama sektör çok bitik kaliteli bir iş alımı malesefki yok ve hayatlarımızla oynuyorlar.önerilerinizi bekliyorum..
Üzüldüm… Ben daha 7’ye gidiyorum (5 ve 6. sınıftayken Fen dersim hep 100 geliyordu) fakat kimyager olmayı çok ama çok o istiyordum. Ben de kimya ile ilgili şeyleri çok merak ediyor ve araştırıyorum.. Aslında aklımda iki meslek vardı (İç mimarlık ve Kimyagerlik) ama Kimyagerlik olma isteği daha ağır bastı. Benim ablam da Kimyagerlerin iş bulmasının çok zor olduğunu söyledi ve ben de büyük bir hayâl kırıklığına uğradım. Ama belki doğru değildir diye yine de İntrenette bi bakayım dedim ve; sonuç… Çok üzücü oldu benim için…
Sen yine umudunu kaybetme, bu ülkeden çok iyi kimyagerler ve kimya mühendisleri de çıkıyor. Akademik düşünüyorsan, iyi çalış değerini elbet bilirler.
merhaba size ulaşabileceğim bir email adresi veya bi numara alabılırmıyım sizinle görüşmem gereken bi konu var bi iş teklifi
oguzsezgin1@gmail.com
Çinko sülfat gubre uretecek kimyager arkadaş varmi
size bir sorum olacak.şuan lise tercihleri yapacağım ve kimyager olmak istiyorum.fakat iş bulmanın çok zor olduğunu düşünüyorsunuz.Türkiye’de okuyup Amerika’da lisans yapmak ve orada çalışmak gibi bir hayalim var.Orada iş bulabilir miyim,amerika’da lisans yapmak zor mu ve ne kadar yıl sürer?Umarım cevaplarsınız.
Öncelikle iyi günler.
Kimya, fizik ve astronomi gibi alanlara çok büyük ilgi duyuyorum. Ama öncelikle kimya alanında uzmanlaşmak istiyorum. Fakat iş bulma konusunda çok büyük endişelerim var, aslında tam olarak iş bulma değil. İçimdeki simya aşkını yaşatabilecek bir ortam bulamamaktan korkuyorum. Bu yüzden, bu ülkede okusam bile yurt dışında iş bulma olanaklarım hakkında sizin görüşünüzü almak isterim. Direkt olarak yurt dışında mı okumalıyım?
Saygılar.
Merhaba ben kimya bolumu seçmek istiyorum ama ınsanlar önyargılı çok zor dersler lavlar fln okul bittikten sorna işin zor fln diyorlar sizce ne yapmalıyım kimyayı seviyorum doğrusu. Tercih yapicam ama sınırlı kimya ve genetik bölümü tutuyor sizce ne yapmalıyım
Gerçekten başarılı ve istekli olursan ikisinde de iş bulabilir ya da akademisyen olabilirsin.