Genç yaşta aşırı alkol tüketimini beyindeki nöronların iletişim şeklini kökten değiştirebiliyor. Yeni yapılan bir araştırmaya göre 20li yaşlarda başlayacak aşırı alkol tüketiminin nöronlar arasındaki iletişimi kalıcı olarak bozabileceğini keşfetti. Bu sanki hasarda turboya basmaya benziyor. Dahası, bu durum onlarca yıl değişmeden kalır ve yaşamın ilerleyen dönemlerinde Alzheimer hastalığına yakalanma riskini artırır. Geçmişle ilgili yapabileceğimiz pek bir şey olmasa da, beynin bu bölgesini hedef almak daha erken müdahale ve tedaviye yardımcı olabilir.
Pennsylvania Üniversitesi (Penn State) araştırmacıları, 20’li yaşlarda aşırı içki içmenin, bilişsel gerileme yaşayan kişilerde görülen hatalı nöronal bilgi iletimine benzeyen, kalıcı düzensizliklere yol açabileceğini buldu. Bu durum hem erkek hem de kadın beyinlerinde aynıydı.
Penn State Nörobilim Enstitüsü’nde yardımcı doçent ve direktör olan Nikki Crowley, “Önceki çalışmalardan aşırı içki içmenin beyin üzerinde ani etkileri olduğunu biliyoruz, ancak bu değişikliklerin uzun süreli mi yoksa zaman içinde tersine çevrilebilir mi olduğuna dair bir fikrimiz yoktu. Erken yetişkinlik döneminde aşırı içki içmenin, içki içmeyi çok uzun bir süre bırakmış olsa bile, yaşamın ilerleyen dönemlerine kadar ortaya çıkmayan kalıcı sonuçları olup olmadığını anlamakla ilgileniyorduk. Bu, alkolün bir bireyin bütünsel sağlığı üzerindeki etkilerini tüm yaşam geçmişi açısından değerlendirmemizi sağlıyor, “diyor
Çalışmada ekip, fareleri “gönüllü” bir aşırı içme planından geçirdi; hayvanların suda seyreltilmiş etanole erişimi sağlandı ve dördüncü gün tıkınma olayını taklit etmek için su ellerinden alındı. Karanlıkta içmeleri sağlanarak etanolün kandaki alkol seviyeleri artırıldı; bir kontrol grubu ayrı bir yerde barındırıldı ve aynı rejimi sadece suyla yaşadı.
Bu işlem sekiz haftalık fareler üzerinde dört hafta boyunca tekrarlandı; bu süre insan yaşına göre erken yetişkinlik dönemine denk geliyor. Daha sonra, orta yaşa ulaştıklarında, yani insanlarda 30’ların sonundan 40’ların ortasına kadar, dokuz ila 12 ay boyunca suya geri döndüler.
Crowley, “Fareler insanlardan daha kısa bir ömre sahip oldukları, ancak fizyolojilerinin çoğunu paylaştıkları için, onları önemli halk sağlığı sorularını insanlarda yapabileceğimizden daha hızlı ele almak için bir model olarak kullanabiliriz. Ayrıca, insan çalışmalarında mümkün olmayacak bir derinlikte, hücresel ve moleküler düzeyde mekanik olarak neler olup bittiğini keşfetmemize olanak tanıyan kontrollü bir laboratuvar ortamında deneyler gerçekleştirebiliriz. Bu durumda, insanların uğraştığı tüm sosyal stres ve çevresel faktörler olmadan, alkolün beyne tek başına ne yaptığını anlayabiliriz,” diyor.
Orta yaşlı fareler daha sonra, erken yaşta içki içmenin özellikle piramidal ve GABA olmak üzere iki tür nöron arasındaki sinyal molekülleri (nörotransmitterler) üzerinde nasıl bir etkisi olduğunu görmek için tam hücre yama-kelepçe elektrofizyolojisine maruz bırakıldı.
Crowley, “Piramidal nöronlar beynin her yerinde ve ağırlıklı olarak prefrontal kortekste bulunan uyarıcı nöronlardır; beyin için gaz pedalı gibi davranırlar ve aktiviteyi teşvik ederler, oysa GABA nöronlar fren gibi davranan inhibitör nöronlardır. Karmaşık bilişsel görevleri yerine getirmek için gaz ve frenlerin dengeli ve esnek olması önemlidir ve bu dengenin Alzheimer hastalığı ve ilgili demanslar gibi nörodejeneratif hastalıklar da dahil olmak üzere çeşitli nedenlerle ters gidebileceğini biliyoruz. Alkol tüketiminin bunun potansiyel bir nedeni olup olamayacağını bilmek istedik,” diyor.
İletişim Yeteneklerinde Problem Görüldü
Buldukları şey, uzun süreli perhiz dönemlerinde bile, erken yaşlardaki aşırı alkol tüketiminin etkisinin, özellikle de birbirlerine bilgi aktarma yeteneklerinin tehlikeye girmesiyle, bu belirli nöronlarda hala görülebildiğiydi.
Crowley, “Bir nöronun diğer nöronlarla ne kadar kolay konuşabildiğinin bir göstergesi olan içsel uyarılabilirlik, piramidal nöronların iletişim kurmasını zorlaştıracak şekilde değişti. Bunu, arabayı hareket ettirmek için gaz pedalına ne kadar sert basmanız gerektiği gibi düşünebiliriz; içki içmek bu eşiği değiştirir, böylece daha fazla baskı gerekir. Piramidal nöronların devreye girmesi o kadar kolay değildi.
Dahası, “git” nörotransmitteri glutamatın GABA nöronlara daha aktif bir şekilde sinyal gönderdiği tespit edildi – demansa bağlı bilişsel gerilemede de görülen düzensiz bir davranış. Fareler üzerinde yaptığımız çalışmada, içki içmeye altı ay ara verdikten sonra bile (bu süre insan ömründe yaklaşık birkaç on yıla denk geliyor), aşırı içki içmenin nöron düzenlemesi üzerindeki olumsuz etkilerini tespit edebildiğimizi gördük” dedi. “İçki içmeyi bıraktıktan sonra nöronlardaki bazı değişiklikler normale dönse de, genç yetişkinlikte aşırı içki içmenin uzun süreli etkileri vardır.”
Yine her şey düşündüğümüz kadar kötü değil. Bu bulgular, araştırmacıların işlevlerini artırmak amacıyla bu nöronları hedef almalarını kolaylaştıracak. Ekip, aşırı alkol kullanımının yol açtığı hasarı onarmak için somatostatin proteinini kullanmak istiyor.
Araştırmacılar makalede, “Bu çalışmalar, farmakolojik bir ajan olarak alkolün, uzun süreli yoksunluğun ardından bile yaşlanan beyindeki beyin sinyalini kronik olarak nasıl değiştirdiğine dair önemli biyolojik ve mekanik bilgiler sağlıyor. Gelecekteki çalışmalar ve potansiyel tedavi araştırmaları için umut verici bir yol, orta yaşta alkole maruz kalmanın ardından görülen nörofizyolojik değişiklikleri bilişsel gerilemenin davranışsal değerlendirmeleriyle ilişkilendirmek olacaktır, ” diyor.
Yani alkolün faydaları say say bitmiyor, arkadaşlar. Hepimiz hatalar yapabiliriz ama yol yakınken dönmek iyiliğinize olacaktır. Alkolün fizyolojik olarak antiseptik kullanımı dışında pek bir faydası yoktur. Kararında içmek her zaman sağlığınız açısından daha az zararlı olacaktır.
Çalışma Neurobiology of Aging dergisinde yayımlanmıştır.
Kaynak: Pennsylvania Eyalet Üniversitesi
https://newatlas.com/brain/alzheimers-dementia/early-adult-binge-drinking-brain