Bilim insanları, 4000 yıl önce nesli tükenen tüylü mamutları canlandırmaya bir adım daha yaklaştı. Colossal Biosciences şirketi, fil kök hücrelerini ayrıştırarak mamutları yeniden canlandırmaya bir adım daha yaklaştı.
Colossal Biosciences Jurassic Park filminden iç ders almamış olacaklar ki, genetik mühendislik kullanarak nesli tükenen hayvanları diriltmek için kolları sıvadı. İlk hedef mamutlar sonrasında, Dodo kuşu tazmanya kaplanı gibi hayvanlara gelecek.
Ancak bunu yapmak devasa bir girişim. Bilim insanları, genlerinin %99,6’sını paylaşan mamutların ve onların yaşayan en yakın akrabaları olan Asya fillerinin genomlarını karşılaştırıyor ve daha sonra mamutları birincisine daha çok benzeyecek şekilde değiştiriyor. Bu, yavrulara daha kalın kıllar, daha büyük yağ rezervleri, daha küçük kulaklar ve daha büyük dişler vermeyi içeriyor; tüm bunlar mamutların soğuk iklimlerde gelişmesine yardımcı olan özellikler. Bu süreç, ortaya çıkan hayvanın ‘saf’ bir mamut değil, bir melez olacağı anlamına geliyor.
Sorun şu ki, filler genetik olarak üzerinde çalışılması zor bir tür. Şimdi Colossal, yetişkin fil hücrelerini bir dizi başka hücre tipine farklılaşabilecekleri bir duruma geri döndürerek büyük bir atılım yaptı. İndüklenmiş pluripotent kök hücreler (iPSC’ler) olarak adlandırılan bu hücreler, insanlar da dahil olmak üzere diğer pek çok memeli için oluşturulmuştur.
Colossal Biosciences Biyolojik Bilimler Müdürü Eriona Hysolli, “Geçmişte fil iPSC’leri üretmeye yönelik çok sayıda girişim sonuç vermedi. Filler çok özel bir tür ve temel biyolojilerinin yüzeyini daha yeni yeni çizmeye başladık. Ve şimdi, yeniden programlamaya yönelik çok yönlü bir yaklaşım kullanarak bugüne kadarki en başarılı çabayı gösteriyoruz.”
Herhangi bir hücreyi yeniden programlamak zor ve verimsizdir, ancak fillerde bu daha da uzun sürer. İşin en zor kısmı ise fillerin kansere karşı neden dirençli olduğuyla ilgili. Diğer hayvanlarla karşılaştırıldığında, kanserli hale gelmelerini önlemek için hücre büyümesini dikkatle düzenleyen özellikle karmaşık bir TP53 yoluna sahipler. Araştırmacılar, sonunda hücreleri başarılı bir şekilde yeniden programlamalarını sağlamak için bu yolu bastırmanın bir yolunu buldular.
Bunları doğrulamak için yapılan testlerde, yeni fil iPSC’leri yaşayabilir olduklarını gösteren çeşitli faktörleri ifade ettiler ve vücuttaki diğer her hücre tipini oluşturmaya devam edebilecek üç jerm katmanına farklılaşabildiler. Bu sayede ekip, ilk hedef olarak in vitro sperm ve yumurta üretmek üzere laboratuvarda fil hücre dizileri yetiştirmeye başlayabilecek.
Bu, mamutu ölümden döndürme yolunda atılmış önemli bir adım olsa da, daha gidilecek uzun bir yol var ve bu yüce hedefe asla ulaşılamayabilir. Ancak ekip, fillerin yünlü atalarının izinden gitmelerini engellemeye yardımcı olabilecek yardımlı üreme teknolojileri de dahil olmak üzere, bu yolda yapılan çalışmaların fillere de fayda sağlayacağını söylüyor.
Araştırma yakında bir dergide yayınlanacak.
Kaynak: https://newatlas.com/biology/mammoth-resurrection-colossal-biosciences/
Başarırlarsa gelecekte ölmüş insanların kök hücrelerinden o insanları diriltecekler anlamı da taşır, bence!