ABD’den bir ekip 51 kuantum bitlik bir kuantum simülatörü yarattı. Harvard Üniversitesi’nden Mikhail Lukin 14 Temmuz’daki Uluslar arası Kuantum Teknolojileri konferansında duyurdu. Kuantum simülatörleri moleküllerdeki çok küçük değişikleri modellemek için kullanılarak, ilaçların vücuttaki reaksiyonlarını anlamak çalışılabilir. Bunlar aslında tamamıyla açılmış kuantum bilgisayarlar değil, diyor Macquarie Üniversitesi’nden Simon Devitt.
Lukin’in sistemi özel olarak belli atomlar arasındaki etkileşimleri çözmek üzere bir denklem üzerine konuldu. İşte bu nedenle farklı bir denklem çözmek isterseniz sistemi sil baştan yeniden yapmanız gerekiyor.
Diğer açıdan kuantum bilgisayarları teorik olarak verilen her denklemi çözebilecek kabiliyete sahip olsa da, onları inşa etmek çok daha zor, diyor Devitt.
Simülatörler yüksek hata oranına sahip olsa da, tek bir matematiksel model simüle ettiğinden, halen yararlı sonuçlar üretebiliyor. Tam açılmış kuantum bilgisayarları daha az hata oranına sahip ve daha iyi sonuçlar üretebiliyor.
Bugün en gelişmiş kuantum sistemi, Google’ın üzerinde çalıştığı 49 kübitlik makine. Bilgisayar süper düşük sıcaklıklarda elektronları kullanarak bilgiyi depolamak için süperiletkenlikten yararlanıyor.
İşte Lukin’in çalışmasında farklı bir yaklaşım izlenerek, lazerler ve lazer ışınındaki dalgalanmalar yardımıyla tekli rubidyum atomları hapsedilerek kübitler oluşturulmuş.
Her ne kadar kuantum bilgisayarlarına göre daha uygun bir teknoloji olsa da, böyle bir sistem halen çok pahalıya patlıyor. Yine de Fizik’in ötesinde pek çok pratik uygulama fırsatı sunabilir.
Bu deneyle daha büyük bir kuantum sisteminin kurulabilmesinin mümkün olduğu gösterildi. Halen evrensel kuantum bilgisayarlar için kat edecek çok yol olsa da bu sistem geliştirilebilir.
Kaynak : https://www.newscientist.com/article/2141105-quantum-simulator-with-51-qubits-is-largest-ever/
Kuantum bilgisayarlar ile gelişen zekanın bileşiminden, insanın tanrısallaşma sürecine yolculuk da başlayacak.