Kanada’da bilim adamların araştırması, anne adayının tansiyonun hamile kalmadan bile bebeğin cinsiyetini ele verebileceğini gösterdi. Bilim adamlarının araştırmasına 1411 kadın katıldı. Gebelikten önce katılımcıların tansiyonu, kolesterol, kandaki yağ ve şeker seviyesi ölçüldü.
Katılımcıların durumu gebelik boyunca da izlendi. Araştırma süresince 739 erkek 672 kız dünyaya geldi.
Bilim adamları gebelikten yaklaşık 26 hafta önce kadınların erkek ya da kız çocuk dünyaya getirme ihtimalini öngörebildi.
Tansiyonu yüksek kadınların erkek bebek sahibi olma ihtimalinin daha yüksek olduğu belirlendi. Düşük tansiyonu olan kadınların ise kız çocuk doğurma ihtimalinin fazla olduğu ortaya çıktı.
Araştırmada erkek bebek dünyaya getirenlerin tansiyonunun 106 mm /Hg, kız çocuk doğuranlarınkinin ise 103 mm /Hg olduğu belirtildi.
Ancak bilim adamları bu durumun sebep-sonuç ilişkisine dayanmadığının, yalnızca bir ihtimal olduğunun, bu sonuca toplumda erkek ve kız çocuklar arasındaki oranı neyin belirlediği konusunda çalışmalar yaparken ulaştıklarının altını çizdi.
Bilim adamlarından Dr. Ravi Retnakaran, ‘’Kadın hamile kaldığında fetüsün cinsiyetini X ya da Y kromozomunu taşıyan erkeğin spermi belirler. Bu ihtimalin insanlarda değiştiğine dair bir kanıt yok. Ancak değişenin gebelikte kaybedilen erkek ya da kız fetüs oranı olduğuna inanılıyor. Bu araştırmanın sonuçları düşük tansiyona sahip annenin psikolojisinin erkek fetüsün hayatta kalmasına daha az imkan verdiğini ya da gebelikteki yüksek tansiyonun kız fetüsün yaşayabilmesine olanak vermediğini öne sürüyor’’ ifadesini kullandı.
Retnakaran, araştırma sonuçlarının aile planlaması ve insanlarda cinsiyet oranını belirleyen temel mekanizmaların anlaşılmasına ışık tuttuğunu vurguladı.
Daha önce yapılan bazı araştırmalar savaşlar, doğal afetler, ekonomik sıkıntılar gibi strese yol açan olayların bir ülkedeki erkek ve kız çocukları oranlarında değişikliğe neden olabileceğini göstermişti.
Araştırmanın sonuçları ‘’American Journal of Hypertansion’’ dergisinde yayımlandı.
2 Yorum