
Vücudumuzdaki organların düzen içinde çalışabilmesi için; esas(olmazsa olmaz) besinleri dokulara taşıyan ve tehlikeli atıkları uzaklaştıran, bedenimizin içinde dönüp dolaşan kan damarlarının karmakarışık yollar izlemesi nedeniyle, bilimsel açıdan kan damarlarının sıfırdan üretimini zorlaştıran bir etkendir. Brigham ve Women’s Hastanesi’nden bir ekip, 3 boyutlu bioprinting*(biyobaskı) tekniği kullanarak kan damarları üretiminde ilerleme kaydetti.
Çalışma Mayıs ayında Lab On a Chip dergisinde online olarak yayınlandı.
‘Bilim insanları; kalp, karaciğer ve akciğer gibi kompleks yapay dokuları üretmede inanılmaz adımlar attılar.’ diyor çalışmanın yazarı Ali Khademhosseini (biyomedikal mühendisi, BWH Biyomateryal İnovasyon Araştırma Merkezi’nin müdürü.) ‘Buna rağmen yapay kan damarları üretmek, doku mühendisliği için hala kritik bir görev olarak bekliyor. Biz bu görevi başarmak için, 3 boyutlu biyobaskı teknolojisindeki gelişmelerle biyomateryallerle birleştirerek oluşturacağımız hidrojel birimlerinin damarlara dönüşümünü sağlayan eşsiz bir strateji öneriyoruz.’ diye de ekliyor.
Araştırmacılar, öncelikle kan damarlarına bir kalıp olması amacıyla, agaroz iğcik şablonu yapmak için, bir 3-boyutlu biyoyazıcı kullandılar. (agaroz: doğadan elde edilen şeker bazlı molekül). Sonrasında bu jelatin benzeri maddeyi hidrojel adı verilen ve foto çapraz bağlarla güçlendirilmiş bir kalıpla kapladılar.
‘Bizim yaklaşımımız, kan damarı kanallarına dönüşen agaroz fiberleri biyoprinting teknolojisiyle yazmayı içeriyor. Yaklaşımımızı eşsiz kılan ise, bizim yazdığımız fiber kalıpları, fiziksel olarak kaldırıldığında kanal açabilecek kadar güçlüler’, diyor Khademhosseini. Bu sayede bu kalıp tabakalarının erimesi engellenerek , sardıkları hücrelerin dışarı kaçması engellenebiliyor.
Khademhosseini ve ekibi, farklı mimari özellikler sergileyen mikrokanal ağlarını inşa etmeyi başardılar. Onlar ayrıca bu fonksiyonel ve besleyici mikrokanalları, sıklıkla kullanılan hidrojellerin büyük çoğunluğuna ve farklı derişimlerde yerleştirmeyi başardılar. Örneğin metakrilat jelatin ya da etilen-glikol bazlı hidrojeller.
Hücreler ile yüklü metakrilatlanmış jelatin; bilhassa imal edilmiş damar ağlarının, kütle transferini, hücrenin yaşam gücünü ve hücresel farklılaşmayı geliştirmek için nasıl işlediğini göstermek için kullanılmıştır. Ayrıca, imal edilen kanalların içinde endotel tabakalarının başarılı bir şekilde oluşması sağlanmıştır.
‘Gelecekte, 3D biyoprinting teknolojisi her hastanın ihtiyacına göre üretilen ekilebilir(transplantable) dokular üretiminde ya da insan vücudunun dışında etkili ve güvenli bir biçimde ilaç geliştirmek için kullanılabilecek’ şeklinde sözlerini tamamlıyor Khademhosseini.
Kaynak : http://www.sciencedaily.com/releases/2014/05/140530190554.htm
Referans:
- Luiz E. Bertassoni, Martina Cecconi, Vijayan Manoharan, Mehdi Nikkhah, Jesper Hjortnaes, Ana Luiza Cristino, Giada Barabaschi, Danilo Demarchi, Mehmet R. Dokmeci, Yunzhi Yang, Ali Khademhosseini. Hydrogel bioprinted microchannel networks for vascularization of tissue engineering constructs. Lab on a Chip, 2014; DOI: 10.1039/C4LC00030G