Genellikle tatillerin başladığı yaz mevsimlerinin en sıcak yaz günlerinde seyahat hastalıklarında artış söz konusu olur. Günümüzün bilinçli olan tatilcileri genellikle ziyaret edecekleri bölgeyi daha yakından tanımak istedikleri gibi, ne gibi önlemler alınabilecekleri konusunda da yakından ilgilenirler. Turizm Bakanlığı’na göre ülkemizde her yıl bir çok kişi, diğer ülkelerde gelişmekte olan yerlere seyahat ediyor. Turistlerin %64’ün de seyahatle ilgili hastalıklar oluşur. Seyahat edenlerin bir çoğu seyahat sırasında ve sonrasında aile hekimlerine yada hastanelere başvurmak zorunda kalır. Sık seyahat eden öğrenciler, iş adamları, iş kadınları ve sağlık ekipleri daha çok risk altındadır.
Afrika, Mısır, Çin, Tayvan, Singapur ve Doğu Asya ülkeleri özellikle seyahat konusunda en riskli bölgeler arasındadır. Seyahat etmenin risk taşıması, seyahatin amacı ve seyahat edilecek yerde konaklanacak yerin temizliği oldukça önemlidir. Genellikle iş seyahatlerinde risk daha az iken turistik açıdan gidilen ülkeler de risk artmaktadır. Bununla beraber beş yıldızlı bir otelle veya kamp tatilinin riski aynı oranda değildir. Risk açısından gidilecek mekanlar, bölgeler ve mevsim oldukça önemlidir. Çünkü bazı hastalıklar yazın, bazıları ise kışın çok sık görülür. Seyahat edecek bir kişinin kronik hastalığının olup olmaması açısından önemli bir faktördür. Çocuklar, bebekler ve yaşlılar enfeksiyona daha açık bir grup oldukları için daha çok dikkat etmeleri gerekir. Diyabet, kalp ve kanser gibi kronik hastalığı olan yaşlıların yüksek risk taşıyan yerlerde daha dikkatli olması gerekir.
Ülkeler arasında en sık karşılaşılan hastalıklar; virüs, bakteri, parazit gibi enfeksiyonlarıdır. Bu enfeksiyonlar seyahat edilen bölgeler arasında değişiklik gösterir. En sık görülen hastalıklardan ishal, sıtma, kolera, sarı humma, tifo, zatürre ve grip ile karşılaşılır. Bu hastalıklardan ziyade güneş yanıkları ve güneş çarpması gibi rahatsızlıkların, gidilen bölgenin ekolojik dengesine bağlı olarak da değişir. Bağlı olarak gelişen faktörler arasında alerjik enfeksiyonlar, bölgeler arasında yapılan yolculuk sırasında saat farkından dolayı yaşanan uyku sıkıntısı, uzun yolculuk sırasında fazla hareketsiz kalmaktan dolayı, pıhtılaşma sorunları sebebiyle seyahat hastalıkları arasında sayılır.
Seyahate Gidecek Olan Kişinin Öncesinde Kime Başvurması Gerekir?
Seyahat etmeden önce kişi, bu konuda enfeksiyon hastalıkları uzmanından yardım alabilir. Aile hekimleri kişiye koruyucu önlemleri, aşılamayı ve gerektiğinde kullanacağı ilaçları açık bir şekilde anlatır aynı zamanda gerekli olan aşıları uygular. Sıtma hastalıklarına karşı nasıl koruma sağlanması gerektiğini, gidilen yerde ishal olunursa neler yapılması gerektiğini ve seyahat eden kişinin diğer tehlikelerden nasıl korunması gerektiği konusunda bilgi alması gerekir.
Seyahat eden bir kişinin aşılarının öncesinden seçilmesi, seyahat edecek kişinin bağışıklık durumuna ve daha önce aşını yapılmış olup olmadığına dikkat edilir. Enfeksiyon kaptı durumlarda, enfeksiyonun ciddiyetine ve aşının yapacağı yan etkilere göre öncesinde kontrol edilmesi sağlanır. Yurtdışına seyahat edecek bir kişinin uçak bileti aldıktan sonra mutlaka bir aile hekimine giderek tetanoz, kızamık, hepatit A ve hepatit B aşılarını daha önce vurulmadıysa eğer vurulması önerilir.
Hastalığın çok sık olduğu ülkelere giderken yapılması zorunlu olan iki aşı vardır. Bunlardan bir tanesi sarı humma ve menenjit aşısıdır. Genellikle Hindistan ve Kuzey Afrika için risk oldukça daha fazladır. Sarı humma aşısı genellikle Sağlık Bakanlığı tarafından izin verildiği merkezlerde yapılır ve kişiye aşının yapıldığını gösteren bir belge verilir, böylelikle seyahat belgeleri bu aşı belgeleri eklenir. Sarı humma aşısı canlı bir aşı olduğundan dolayı gebe kadınlara, bağışıklık sıkıntısı çeken kişilere veya direnci kıran hastalıklara karşı yapılmamalıdır.
Seyahat Öncesi ve Sonrasında Yapılması Gerekenler Nelerdir?
Diyabet, kalp hastalığı gibi sürekli hekim kontrolünde olan bir hastalığı olan kişi yola çıkmadan önce aile hekimine seyahat planı hakkında bilgi vermeli ve seyahat açısından gerekli önlemleri almalıdır. Örnek vermek gerekirse insülin kullanan hastalar, uzun sürecek yolculuklar sırasında ve sonrasında insülin saatlerini aksatabilir. Devamlı olarak ilaç kullanmak zorunda olan kronik hastalar, seyahat süresince yeterli olacak oranda kullandıkları ilaçlarını yanlarında götürmelidir. Gittikleri ülkede ilaç temini yapamayacakları için, Türkiye’deki uygulamanın aksine birçok ülkede reçetesiz ilaç almak mümkün değildir. Seyahat öncesinde temizlik açısından ve otel fiyatlarıaçısından en uygun olan oteli rezervasyon etmeleri gerekir.
Seyahat dönüşünde en çok karşılaşılan hastalıklar ishal, bulantı, kusma, üst solunum yolu enfeksiyonları, deri hastalıkları ve ateş olur. Her zaman ateşli hastalıklar ve ciddiye almak gerekir. Ateş, sıtmaya ve hayati tehlikesi olan başka bir nedene bağlı olabilir. Bu sebepten dolayı ateş konusunda en yakın sağlık kuruluşundan yardım alınması gerekir. Yurtdışından dönerken uçaktan indiğiniz zaman toplu taşıma aracına binecekseniz eğer, öncesinden otobüs biletialmanız gerekir. Seyahat sırasında oluşan bazı hastalıkların kuluçka süreleri daha uzun olabilir. Tüberküloz, hepatit ve sıtmanın belirtilerin oluşması bazen aylar sürer. Bu sebepten dolayı seyahat edilecek bölgenin riskleri öncesinden belirlenmeli ve risklere göre kişinin kendine göre önlemler alması.
Yurtdışına çıkmadan kişinin öncesinden mutlaka bir sağlık sigortası yaptırması gerekir. Yapılacak olan aşıların sıtmaya karşı nasıl bir koruma sağlayacağı ve kişi, turist ishali olursa neler yapılması gerektiği konusunda bilgi sahibi olmalıdır. Seyahat edecek olan kişinin, hangi ülkeye gideceği konusunda öncesinden en yakın sağlık kuruluşuna giderek aile hekiminden destek alması gerekir.