15 Kasım 2014’den beri 67P Churyumov–Gerasimenko kuyruklu yıldızında bulunan , Rosetta sondası Philea şarjının bitmesi ve bazı teknik aksaklıklardan dolayı uykuya(hibernasyon) dalmıştı. 13 Haziran 2015’de 7 ay sonra Philea’nın sağ olduğuna dair ilk sinyal ESA’ya (Avrupa Uzay Ajansı) ulaştı. -35 C’de ve 24 watt güçle halen sondanın iyi çalıştığı bildirildi. Daha önce Philea’dan gelen 300 veri paketi analiz edilmişti. Sonda da halen 8000 veri paketi olduğu ve bunlara Kasım’dan beri ulaşılamadığı belirtiliyor. Evet dostlar Philea yaşıyor ! ESA’dan yeni bilgiler geldikçe veriler güncellenecek.
Bir kuyruklu yıldıza ulaşan ilk uzay modülü özelliği taşıyan Philae’nin 67P’nin yüzeyine inişi 7 saati bulmuş, sonda pili bitmeden önce 60 saat çalışabilmişti.
Philea’nın Kasım 2014′ deki Son Saatleri
Avrupa’nın bilimsel sondası Philae 15.11.2014 ‘de tüm enerjisi biterek sessiz moda geçmeden önce kuyruklu yıldızla ilgili hazine değerinde veriler yolladı. Philae sondasında bataryası bitmeden saatler önce Rosetta ana mekiğine yaptığı deneylere dair verileri aktararak bu tarihsel başarıya imza attı. Bu verilerin arasında kuyruklu yıldızın buzlu ve tozlu yüzeyi matkapla delinerek alınan ve dört gözle beklenen kimyasal analizde dahil. “Rosetta’nın sondası birincil bilimsel görevini tamamladı,” diyor ESA(Avrupa Uzay Ajansı) yetkilileri. 3 gün süren aralıksız çalışmadan sonra güç kaybı nedeniyle çoğu sistem ve enstrüman uyku moduna geçse de bilim insanları yıllarca meşgul edecek veri yollamayı başardı. “Philae ve Rosettan tarafından toplanan bilgiler, kuyruklu yıldızların bilimine ilişkin oyun değiştirebilecek veriler olmayı başardı,” diyor Matt Taylor Rosetta projesi bilim insanı. Philae Çarşamba günü üçlü bir zıplamadan sonra karanlık bir gölgeye iniş yaptı.Bu nedenle yeterince güneş ışığı alamayan paneller pilleri şarj edemediğinden 60 saatlik programın ötesine geçemedi.
Görev mühendisleri önümüzdeki aylarda Kuyruklu Yıldız 67P/Churyumov-Gerasimenko güneşe yaklaşmadıkça iletişim kurmaya imkan vermiyorlar. Rosetta görevi 4.6 milyar yaşındaki Güneş Sistemi’nin oluşumunu aydınlatmayı hatta Dünya’daki yaşamın nerden geldiğini göstermeyi amaçlıyor. Astrofizikçilerinden tarafından kabul gören bir teoriye göre Dünya’daki hayatın temelleri, bu kozmik buz ve karbon zengin yapıya sahip gök cisimleri tarafından başlamış olabilir. Rosetta ve yükü Philae Güneş Sistemi’nin derinliklerine kadar Ağustos ayında kuyruklu yıldızı yakalayana kadar toplamda 6 milyon km yol katetti. Fakat Philae’nin inişi esnasında her şey planlandığı gibi gitmedi. Philae hedeflenen bölgeye indikten sonra attığı iki zıpkın çıkarak konuşlanamadı. Bu nedenle yer çekimi etkisiyle kurtulan sonda 3 kez zıpladı ve iniş sahasının ve yaklaşık hedeflenen sahadan 1 km uzağa gittiği düşünülüyor. Normalde 100 kg gelen philae sondası, bu küçük 4 km ‘lik uzay cisminde sadece 1 gram geliyor. Bu nedenle sanki rüzgarda uçan bir tüy gibi uzaya sürüklenebilir. Güneş olmadan philae ancak 60 saat çalıştırılabildi. Zamana Karşı Yarış Şansları yaver gitmeyen bilim insanları enerji cimri bir şekilde kullanarak Rosetta’yı sürüklenmeye karşı korumaya çalıştı. Sondadaki 10 cihazı kullanarak pasif gözlem yaptılar. Resim çektiler, kuyruklu yıldızın yoğunluğunu ölçtüler, sıcaklığı ve iç yapıyı yüzeyden gelen gazı koklayarak aracı oynatmayacak işlemleri yaptılar. Sonunda ise en riskli deneyi yani kuyruklu yıldızı delerek yüzeyden madde alarak kimyasal analiz yaptı.
Peki Kuyruklu Yıldızda Gerçekten Ne Var ?
Rosetta kuyruklu yıldızda en çok aranılan molekülün izine rastladı : Azot gazı.
İlk defa ESA’nın ( European Space Agency – Avrupa Uzay Ajansı ) sondası Rosetta‘nın kuyruklu yıldızda tespit ettiği azot gazı güneş sistemimizin erken dönem oluşumu hakkında yeni ipuçları sunuyor. Moleküler azot gazı, N2 dünya atmosferindeki önemli moleküllerden birisidir ayrıca Pluto‘nun yüzeyinde ve atmosferinde ve Neptün‘ün uydusu Triton‘da da bulunmaktadır. Ayrıca güneş sistemimizin oluştuğu erken dönem nebulada nitrojenin hakim olduğu düşünülmektedir. Bern Üniversitesi Fizik Enstitüsünden Martin Rubin ve ekibi “en çok aranan molekül” şeklinde niteledikleri nitrojeni koma halinde 67P/Churyumov-Gerasimenko kuyruklu yıldızının atmosferindeki oranını hesapladı. İlk defa bilim insanları bir kuyruklu yıldızda nitrojen molekülü tespit ediyor. Martin Rubin bunu şöyle açıklıyor, “Chury gibi bazı kuyruklu yıldızlar muhtemelen Triton ve Pluto ile aynı bölgede oluşu, şimdiye kadar kuyruklu yıldızlarda nitrojen moleküllerinin izine rastlamamıştık. Çünkü kuyruklu yıldızın su buzları bunların çok azını saklayabiliyor ve uzaktan inceleme yeterince hassas ve doğru sonuç vermiyor.” Robin ve ekibi Bern Üniversitesinde yapılan kütle spektrometresi(MS) ROSINA ile ölçümler yaptı. Ekipman Avrupa Uzay Ajansının sondası Rosetta üzerinde bulunuyor. Uzay aracı geçtiğimiz yıl (2014) Ağustos ayında 10 yıl süren yolculuğunun ardından Chury kuyruklu yıldızına ulaşmıştı ve o günden bu yana veri toplamaktadır.
Martin Rubin, “ROSINA karbonmonoksit ve nitrojen moleküllerin ağırlığını karşılaştırmak için gerekli olan çözünürlüğe sahip. Neredeyse 20 yıl önce tasarlanan ve geliştirilen ekipmanın uzun yolculuğunun ardından veri toplamaya başlaması harika.” dedi. Bulgular ROSINA’nın yaptığı önemli ölçümlerden birisi ve elde edilen bilgiler Science bülteninde yayımlandı.
Dünyadaki nitrojen büyük ihtimalle kuyruklu yıldızlardan gelmiyor. Yapılan nitrojen ölçümlerine göreChury kuyruklu yıldızı güneş sistemimizin çok soğuk bir bölgesinde oluşmuş. ROSINA baş araştırmacısı Kathrin Altwegg, “67P/Churyumov-Gerasimenko gibi kuyruklu yıldızlardan dünyamıza taşınan nitrojen, amonyak gibi nitrojen içeren moleküllerle karşılaştırılınca oldukça düşüktür.” Kathrin Altwegg‘e göre Jüpiter ailesinden Chury gibi kuyruklu yıldızlar dünyadaki su ve nitrojenin önemli kaynaklarından olmadığı düşüncesini destekliyor. Kathrin Altwegg ve ekibi yakın zamanda kuyruklu yıldızda bulunan sudaki döteryum dan hidrojen oranının dünyadan farklı olduğunu keşfetmişti, ve her ikisininde farklı bir kaynaktan geldiği sonucuna varılmıştı. Kathrin Altwegg, “Gezegenimizdeki suyun kaynağı gibi, 30 yıl önce 1P/Halley kuruklu yıldızına yapılan Giotto görevinde kuyruklu yıldızlardaki kayıp nitrojen yeni sorular ortaya çıkmasına neden olmuştu. Sonunda bunun çözülmüş olması çok önemli.” şeklinde açıklıyor. ESA’nın Rosetta projesinde görevli bilim insanı Matt Taylor, moleküler nitrojen keşfi, Jüpiter ailesi kuyruklu yıldızlarının güneş sistemimizin evrimde oynadığı role dair bulmacanın parçalarından birisi diyor. Taylor bulmacanın henüz çözülmediğini de ekliyor. Rosetta ve Chury güneşe en yakın olacakları noktadan beş ay uzaklar bu süre içinde gaz bileşimlerindeki değişimler incelenip takip edilecek. Elde edilecek bilgilerin kuyruklu yıldızın geçmiş yaşamı hakkında yeni bilgiler sunması bekleniyor.
Araştırma referansı: M. Rubin, K. Altwegg, H. Balsiger, A. Bar-Nun, J.-J. Berthelier, A. Bieler, P. Bochsler, C. Briois, U. Calmonte, M. Combi, J. De Keyser, F. Dhooghe, P. Eberhardt, B. Fiethe, S. A. Fuselier, S. Gasc, T. I. Gombosi, K. C. Hansen, M. Hässig, A. Jäckel, E. Kopp, A. Korth, L. Le Roy, U. Mall, B. Marty, O. Mousis, T. Owen, H. Rème, T. Sémon, C.-Y. Tzou, J. H. Waite, P. Wurz. Molecular nitrogen in comet 67P/Churyumov-Gerasimenko indicates a low formation temperature. Science, 2015 DOI: 10.1126/science.aaa6100
Kaynaklar : ESA,Bilimnedir