Zürih Üniversitesi’nden bilim insanları tarafından yapılan yeni bir araştırmada, orta düzeyde früktoz ve sakaroz(çay şekeri) tüketiminin karaciğerin yağ üretimini önemli miktarda yükselttiği bulundu. Ayrıca bu yeni araştırmada yağ metabolizmasındaki şekerin tetiklediği değişimlerin uzun süre boyunca devam edebileceğini ortaya koydu.
Daha önceki araştırmada özellikle früktozun karaciğerin etkili bir şekilde yağ yakma kabiliyetini bozduğu bulunmuştu. Yüksek früktozlu beslenmenin mitokondrilere zarar vererek, karaciğerin yağ depolamasına neden olduğu bilinmektedir.
Yeni araştırmada ise şekerli beslenmede benzeri metabolik anormallikler görülüp, görülmeyeceği araştırıldı. 100 sağlıklı genç sübjenin yer aldığı deney, 3 grup ve bir de kontrol grubu olmak üzere 4 gruba ayrıldı. Her gruba günde 80 gram früktoz, glükoz veya sükroz alabileceği içecekler verildi. Bu miktar aşağı yukarı iki kutu kolaya denk geliyor.
“Vücudun karaciğerindeki yağ üretimi früktoz grubunda, glükoz veya kontrol grubunun iki katıydı. Ayrıca bu durum son yemek yemeden veya şeker tüketiminden 12 saat sonrasına kadar devam etti,” diyor araştırmanın baş araştırmacısı Philipp Gerber.
Asıl önemli sonuç ise, früktozla aynı miktarda sakaroz tüketildiğinde, yağ üretiminin biraz daha yüksek çıkmasıydı. Daha önceki araştırmada, karaciğer yağ metabolizmasında sadece früktozun negatif etkisi olduğu önerilmişti.
Gerber, bu bulguların beslenmede alınan küçük miktarlardaki şekerin bile ters metabolik etkileri olabileceğini gösterdiğini savunuyor. Ayrıca bu etkiler daha önce düşünüldüğünden çok daha uzun sürüyor.
“Günlük 80 g şeker alımı, yaklaşık olarak 0,8 L alkolsüz içeceğe denk geliyor ve karaciğerdeki yağ üretimini arttırıyor. Ve bu yağ üretimi uzun süre boyunca devam ediyor, artık şeker tüketilmese bile, “diyor Gerber.
Araştırmacılar bu sonuçlar karşısında kişilerin şeker alımını sınırlandırması gerektiği uyarısında bulunuyor. Amerikan Kalp Derneği erkeklerin günlük 37,5 g, kadınların ise günlük 25 gramdan fazla şeker tüketmemesini tavsiye ediyor.
Araştırma Journal of Hematology dergisinde yayınlandı.
Kaynak: UZH