DNA keşfinin bilinmeyen kaşiflerinden biri de Rosalind Franklin(Rosalind Elsie Franklin) 25 Temmuz 1920’de Londra, İngiltere’de doğdu. DNA’nın moleküler yapısının bulunmasına önemli katkıları bulunmuştur. Ayrıca Franklin virüs yapılarına yeni bir bakış açısı sağlayarak, yapısal virolojinin temelini atılmasında yardımcı olmuştur.
Londra’da zengin bir Musevi ailede büyüyen Rosalind iyi eğitimine buna borçluydu. 18 yaşına geldiğinde Cambridge Üniversitesi Newnham Kadınlar Koleji’nde fizik ve kimya eğitimi aldı. Sonrasında kömür porozitesi üzerine doktora tezi yazarak, tüm dünyada konuk konuşmacı olarak gezdi.
1946 yılında Paris’e taşınan Franklin X-ray (röntgen) kristalografi üzerine yeteneklerini üst seviyelere taşıyarak, hayatının çalışmasını yapacaktır. Her ne kadar Paris’deki özgür yaşam tarzını benimsese de, 4 yıl sonrasında Londra’da n King Kolej’de bir iş teklifini kabul etti.
Franklin çok çalışkan ve rekabetçi bir kadındı. Doğa yürüyüşleri ve geziler en sevdiği şeydi. Aynı zamanda bilim ve politika üzerine tartışmayı severdi. Franklin ekip arkadaşları tarafından iyi kalpli bir kadın olarak biliniyordu. Yine de çabuk sinirlenmesi ve inatçı olması olmasın nedeniyle bazı ekip arkadaşları onunla çalışmayı zorlu buluyordu. Bu çalışanlar arasında Maurice Wilkins’nde vardı.
İşte bu durum Wilkins ve Franklin arasında bazı sürtüşmelere neden oldu ve bu onları ayırdı. Öncesinde DNA yapısını bulmak için birlikte çalışırken, sonrasında ayrı çalışmaya başladılar. Wilkins yakın arkadaşlı Francis Crick’in yanına giderek Cavendish laboratuvarında çalışmaya başladı. DNA molekülünün yapısının keşfi üzerine çalışıyorlardı.
Bilinmeyen bir nedenle Franklin’in bazı yayınlanmamış araştırmaları ve herkesin bildiği güzel Foto 51 , Watson ve Crick tarafından görüldü. Bu X-ray difraksiyon fotosunda DNA molekülünün sarmal yapısı açıkça görülüyordu. Sonrasında Franklin’in fotoğrafı ve verilerini kullanarak dünyaca ünlü Watson-Crick DNA modelini yarattılar. Franklin’in katkısı burada katkısı ilave edilmese de, Crick Franklin öldükten sonra katkısının kritik önem taşıdığını söylemiştir.
1953’de Watson-Crick DNA’nın çift sarmal polimer olduğunu açıklayan bir araştırma yayınladılar. 1962’de Francis Harry Compton Crick, James Dewey Watson ve Maurice Hugh Frederick Wilkins DNA ‘nın keşfinden dolayı nobel ödülü aldı.
1953-1958 arasında Franklin kömür, DNA ve tütün mozaik virüsü üzerinde çalışmalarına devam etti ve giderek daha da yükselse de, 37 yaşında trajik bir şekilde ovaryum kanserinden ölmüştür.
DNA yapısı üzerine katkıları bugün bile konuşulmaktadır.
Kaynaklar:
https://www.britannica.com/biography/Rosalind-Franklin
https://www.nature.com/scitable/topicpage/rosalind-franklin-a-crucial-contribution-6538012
Bir Yorum