Sorting by

×
AstronomiBilimFizikMakalelerUzay-Zaman

Bilim İnsanları, Güçlü Radyo Jetlere Sahip En Uzak Kuasarı Keşfetti

Gökbilimciler Avrupa Güney Gözlemevi’nin Çok Büyük Teleskobu (ESO VLT) yardımıyla şimdiye kadar bilinen en uzak radyo ışınımı kaynağını keşfederek ayrıntılı bir şekilde incelediler. Kaynak oldukça uzak “radyo-parlak” bir kuasar olup — radyo dalga boylarında güçlü jet salınımları yapan parlak bir nesne — ışığının bize ulaşması 13 milyar yıl almaktadır. Gökbilimciler bu keşifle erken Evren hakkında önemli ipuçlarına ulaşabilir.

Bazı gökadaların merkezinde bulunan kuasarlar çok parlak nesneler olup süper kütleli kara delikler tarafından beslenmektedirler. Çevresindeki gazı tüketen kara delikler enerji yaymakta ve bu sayede gökbilimciler oldukça uzakta gerçekleşen bu olayları tespit edebilmektedir.

P172+18 takma adını alan yeni keşfedilen kuasar o kadar uzakta ki, ışığının bize ulaşması 13 milyar yıl sürüyor: onu gördüğümüzde Evren sadece 780 milyon yıl yaşındaydı. Daha uzaktaki kuasarlar keşfedilmiş olsa da gökbilimciler ilk kez Evren’in bu kadar erken bir dönemindeki kuasarda radyo jetleri tespit etti. Gökbilimcilerin “radyo parlak” olarak sınıflandırdıkları, kuasarların sadece %10’u jetlere sahip olup, radyo frekanslarında oldukça parlak görünmektedirler [1].

Görünür ışıkta P172+18 kuasarının Sky Survey 2 tarafından üretilen görüntüsü. Nesne ortaya yakın duruyor ve diğer gördükleriniz galaksiler . Credit ESO

Güneş’ten 300 Milyon Kez Daha Büyük Kütleli Bir Kara Delik Besliyor

P172+18 inanılmaz oranda gaz tüketen, Güneş’imizden 300 milyon kez daha büyük kütleli bir kara delik tarafından beslenmektedir. “Kara delik etrafındaki maddeyi hızla tüketiyor ve kütlesi şimdiye kadar gözlenen en yüksek oranda artıyor,” diye açıklıyor keşfe yol açan araştırmayı Max Planck Gökbilim Enstitüsü’nden Eduardo Bañados ile yürüten ESO çalışanı gökbilimci Chiara Mazzucchelli.

Gökbilimciler süper kütleli kara deliklerin hızlı büyümeleri ile P172+18 gibi kuasarlarda görülen güçlü radyo jetleri arasında bir bağlantı olduğunu tahmin ediyor. Jetlerin kara delik civarındaki gazı bozarak, gaz akışını hızlandırdığı düşünülüyor. Bu nedenle, radyo-parlak kuasarlar erken Evren’de bulunan kara deliklerin Büyük Patlama’dan kısa bir süre sonra süper kütlelere nasıl ulaştıkları hakkında önemli bilgiler sağlıyor.

İlk kez ‘yeni’ kara delikler keşfetmiş olmayı ve ilkel Evren’i anlamak üzere başka bir yapı taşını ortaya çıkarmayı, dolayısıyla kendimizin kökenlerini daha iyi anlamayı oldukça heyecan verici buluyorum,” diyor Mazzucchelli.

P172+18 Bañados ve Mazzucchelli tarafından Şili’deki Las Campanas Gözlemevi’nde Magellan Teleskobu ile daha önce bir radyo kaynağı olarak tespit edildikten sonra, uzak bir kuasar olarak tanımlanmıştı. “Veriyi elde ettikten sonra, gözle inceledik ve hemen şimdiye kadar bilinen en uzak radyo-parlak kuasarı keşfettiğimizi anladık,” diyor Bañados.

Bununla birlikte, kısa gözlem zamanı nedeniyle, ekip bu nesneyi ayrıntılı olarak inceleyecek kadar veri toplayamamıştı. Sonrasında ESO’nun VLT’si üzerindeki X-shooter aygıtının da bulunduğu diğer gözlemlerle bu kuasarın özelliklerini daha derinlemesine izleme fırsatı bulan ekip; kara deliğin kütlesi ve çevresindeki maddeyi ne kadar hızlı tükettiği gibi önemli bilgilere ulaşabildi. Çalışmaya destek veren diğer teleskoplar arasında Ulusal Radyo Gökbilim Gözlemevi’nin Çok Büyük Dizgesi (National Radio Astronomy Observatory’s Very Large Array) ve ABD’deki Keck Teleskopları yer alıyor.  

Ekip The Astrophysical Journal adlı dergide yayımlanan keşifleri hakkında heyecanlı olsa da bu radyo-parlak kuasarın belki daha da uzakta bulunabilecek çoğundan biri olduğunu düşünüyor. “Bu keşif beni iyimser yapıyor ve inanıyorum — ve ümit ediyorum — ki uzaklık rekoru yakında kırılacak,” diyor Bañados.

ESO’nun ortağı olduğu ALMA ve ESO’nun gelecekteki Aşırı Büyük Teleskobu (ELT) gibi tesislerle yapılacak gözlemler bu tür erken Evren nesnelerini ortaya çıkarmaya ve daha ayrıntılı olarak araştırmaya yardımcı olabilir.

 

Kaynak
ESO
Daha Fazla Göster

Oğuz Sezgin

Bir bilim sever ve kimyager olarak, internetteki Türkçe kaynak eksikliği görerek Gerçek Bilim’i 2012'de kurdum. Bu sitede gördüğünüz pek çok bilim ve teknoloji haberini ciddi kaynaklardan toplayarak sizin için araştırıyor, çeviriyor ve derliyorum. Gerçek Bilim'deki diğer yazarlar ve ben, her gün baş döndürücü şekilde gelişen bilim ve teknoloji haberlerini size aktarmaktan kıvanç duyarız.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Başa dön tuşu