Dartmouth Üniversitesi’nde bebeklerin idrarlarındaki arsenik miktarına ilişkin ilk ABD araştırmasında mamayla beslenen bebeklerin idrarında, anne sütüyle beslenen bebeklere göre daha yüksek miktarda arsenik bulundu. Araştırma 23 Şubat’ta Environmental Health Perspectives(Çevresel Sağlık Persfektifleri) dergisinde online olarak yayınlandı.
Araştırmacılar New Hampshire bölgesinde musluk suyunu, 72 altı aylık bebeğin idrarını ve 9 anneden alınan anne sütünde arsenik aradı. Elde edilen sonuç ise çok ilginç , anne sütüyle beslenen bebeklerde, mamayla beslenen bebeklere göre idrar arseniği 7,5 kat daha az çıkıyor. En yüksek değerler musluk suyu-arsenik karışımı toz mamalarda çıktı. Çünkü araştırmada toz mama ve su karışımıyla arsenik maruziyeti incelendi.
“Araştırma sonuçları anne sütünün ABD’den görülen düşük seviye arsenik maruziyetlerini bile düşürebileceğini gösterdi. Bu da emzirmenin kamu sağlığı açısından ne kadar yararlı olduğunu gösteriyor,” diyor Prof. Kathryn Cottingham.
Arsenik genelde dip kayalarda bulunuyor ve tüm dünyada genel bir su kirletici olarak biliniyor. Arsenik maruziyeti , kanser ve diğer hastalıklara neden oluyor. Ayrıca cenin ölümlerini arttırıyor, doğum ağırlığını düşürerek bilişsel fonksiyonlara zarar verebiliyor. Environmental Protection Agency (Çevre Koruma Ajansı) içme sularındaki maksimum kontaminant oranını belirlese ABD’nin çoğu bölgesinde özel kaynaklarda(kuyu suları gibi) böyle bir düzenleme söz konusu değil. Aynı şeyin Türkiye içinde geçerli olması muhtemeldir.
Bilim insanları toplumda arsenik maruziyetinin giderek artacağını öngörüyorlar .
Arsenik Nedir ? Arsenik Zehirlenmesi Nasıl Olur?
Arsenik , 4. periyot metaloidi. Zeolit, demir 3 klorür gibi çeşitli metotlar ile çöktürülmektedir. Arsenik kimyada As sembolü ile gösterilen ve metal ile ametal arasında bir özelliğe sahip bir elementtir.
Çeşitli arsenik bileşiklerinin vücut dokuları ve fonksiyonları üzerindeki zararlı etkileridir. Arsenikli bileşikler, böcek ve tarım ilaçları, fare zehiri, bazı kanser ilaçları, boya, duvar kağıdı, seramik gibi çeşitli ürünlerin imalatında kulanılır.
İnsanda arsenik zehirlenmesi, genellikle arsenik -3- oksit (arsenik anhidrit), bakır asetoarsenit, kalsiyum veya kurşun arsenat gibi arsenik bileşikleriyle hazırlanmış böcek ilaçlarının ağız veya teneffüs yoluyla alınmasından meydana gelir. İlaçlı meyve ve sebzelerin yıkanmadan yenmesi de zehirlenmeye yol açacak seviyede arseniğin vücutta birikmesine sebep olabilir.
Arseniğin zehirli etkilerinin, vücuttaki bazı enzimlerle birleşerek hücre metabolizmasına bozucu etkide bulunmasından ileri geldiği zannedilmektedir. Arsenik zehirlenmesi, ya bir kerede alınan yüksek dozda arsenikten (akut zehirlenme) veya küçük dozlarda ard arda alınmaktan (kronik zehirlenme) kaynaklanır. Akut zehirlenmenin başlıca belirtileri mide bulantısı, kusma, ağız ve boğazda yanma ve şiddetli karın ağrılarıdır. Bunu takiben dolaşım bozukluğu ve kalp yetersizliği başlar ve birkaç saat içinde zehirlenme ölümle neticelenebilir. Kronik zehirlenme ise, yavaş yavaş güçten düşme, boşaltım bozuklukları, deride tümör meydana gelmesi, şuur bozukluğu, sinir sistemi bozukluğu, kansızlık ve tırnaklarda tipik çizgilerin belirmesiyle belli olur. Akut arsenik zehirlenmesinde ilk iş mideyi yıkamak ve zaman kaybetmeden demirkaprol ilacını almaktır. Arsenik-3- oksit renksiz ve tatsız bir tozdur. Adli tıpta kimyasal araştırma tekniklerinin geliştirilmesine kadar cinayet amacıyla en çok kullanılan zehirlerin başında geliyordu.
Arsenik zehirlenmelerinde kullanılacak spesifik antidot Dimerkaprol(BAL)’dür.
Arsenik antik çağlarda tunç yapımında da kullanılmıştır fakat Kalay+Bakır alaşımıyla yapılan tunçtan sertliği ve döküm kolaylığı bakımından kalitesi daha düşüktür.
http://www.eurekalert.org/pub_releases/2015-02/dc-bfp021815.php
http://tr.wikipedia.org/wiki/Arsenik