Artık herkes nano materyalleri düzenlemek ve standartlaştırmak istiyor. Bunu yapmadan önce başta gerçekten neye nano denir, bunu belirlemeliyiz. Nano dünya nerde başlar ?
İşte bu soruyu cevaplamak için Avrupa komisyonu 2011′ de kapsamlı bir tanım sundu. Böylece genel bir referans noktası sağlanmak amaçlandı.Bu düzenleme gerçekten önemli bir hareket olarak gösterilse de endüstriyel kimya çevrelerinde ölçüm metotlarındaki yetersizlikler nedeniyle giderek endişe yaratıyor. Örnek verecek olursak, komisyon bu tarzdan parçacıklar içeren maddeleri dış boyutları 1-100 nm aralığında olanları iyi ve elverişli olarak tanımlıyordu. Fakat ölçüm metotlarındaki farklılıklar nedeniyle aynı parçacıklar için farklı değerler gözlenebiliyordu.
Evrensel Bir Ölçüm Cihazı Yok
Bu nedenle şirketler ve düzenleyiciler metotları kombine ederek, tanımı uygulamak zorunda kalacaklar. Bu bağlamda, Avrupa’ da nano üzerine hakem olarak Joint Research Centre (JRC) geçenlerde konuyla ilgili bir rapor yayınladı. Bu rapora göre herhangi bir metodu tek başına yeterli olmadığını belirtiyor. Daha da kötüsü bazı durumlarda bu yöntemlerin hepsi problemli. Kümelenip birbirine karışmış nanoparçacıkları ayırmak için şimdilik hiçbir metot yok.( Bu noktada ayrım çok önemli, eğer bu kümelenmeler ayrılırsa kendilerini oluşturan bazı parçalara dönüşebilir.)
Sonuç olarak, bunun çözümünün kolay olacağını düşünmemek lazım. Cefic Üretim Müdürü Veronique Garny, Avrupa’ da kimya endüstrisinin önde gelen firmalarından biri olarak, tanımla ilgili temel bir program olduğunu belirtiyor. Tanımın fazla akademik olduğunu ve pratik limitlerle uyuşma sağlamadığını belirtiyor. Özellikle, dağılımlar temel alınarak parçacıkları saymaktansa, ağırlık dağılımlarını saymak daha tanıdık bir yöntem.
Ayrıca kimya endüstrisindeki temel endişe maliyetlerin oldukça yükselmesi. Örneğin, ölçümlerde en iyi elektron mikroskoplarını kullanmak lazım , daha ucuz olan yöntemlerde yeterince iyi sonuçlar vermiyor. Daha ucuz bir yöntem olan DLS(dynamic light scattering) kullanmak pek iyi sonuçlar vermeyebiliyor. Ayrıca JRC sertifikalı silika parçacık üreterek, ikinci olarak referans sertifikalı nanoparçacık materyali üretmiş oldu. Bu materyalin büyüklüğü ise 11 farklı ülkeden 33 laboratuvar tarafından belirlendi.
1 Eylül’ de ise Avrupa Birliği mevzuatın ilk parçasını yayınladı. Böylece tanım aktif hale getirildi. Yeni biocid düzenlemesiyle üreticiler nano malzeme içeren ürünlerini etiketlemek zorunda kalacak. Benzer mevzuatlar yemek ve kozmetik içinde geçerli. Daha geniş çaplı bir regülasyon için çalışmaları devam ettiği ve bu çalışmaların önümüzdeki bir kaç aya kadar sonuçlanacağı belirtiliyor.
Yeni Cihazlar Üretiliyor
İngiliz firması Nanosight 2003′ de kurulmasına rağmen parçacık izleme cihazları sayesinde son 6 yılda %70 büyüdü. Şirket 500 cihaz satarak , 500 teknolojik içerikli araştırma raporunda yer aldı. Pek çok araştırma laboratuvarı bu cihazları kullanıyor. Bu sayede kalite güvence ünitelerinde büyük çapta bir büyüme olacağına işaret ederken, daha önce şirketler DLS’ e güvenirken şimdi bu cihazlara yöneldiğini belirtiyor. Böylece yüksek doğruluk elde edilerek, güvensizlik hızla düşecek.
Kaynak: http://www.rsc.org/chemistryworld/2012/09/nanomaterial-definition-particle-sizing