Araştırmacılar alerjik reaksiyonlara neden olan kompleksleri nasıl bir sentetik molekülle yok edebileceklerini keşfettiler. Bu keşifle akut alerjik reaksiyonlara oldukça çabuk müdahale etme imkanı doğdu.
Araştırma 28 Ekim’ de Nature Jurnal’ inde yayınlandı. Çalışma Stanford Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Bem Üniversitesi (İsviçre) bilim adamları başkanlığında yapıldı.
Yeni inhibitör sayesinde, akut alerjilerde önemli rol oynayan IgE antibadileri(antikorları) partner molekülü FcR’ dan ayrılarak, etkisiz hale getirildi. (Diğer mekanizmalar daha yavaş gelişen alerjik reaksiyonlara neden olur.) “ Böylece akut alerjik tepkiye tam orta yerinde müdahale edilerek, IgE antibadiler çabuk bir şekilde ayrılmış oldu. “ diyor yapısal biyoloji ve üst düzey araştırmacı Doç. Dr. Ted Jardetzky. Sadece ekibin kullandığı inhibitör bunu başarmaya yetti.
Yakup otu poleninden arı zehirine, binlerce alerjen madde IgE antibadilerini tetikleyerek, saniyeler içinde alerjik reaksiyona neden olabiliyor. Fakat yeni inhibitör IgE kompleksinin reaksiyondan sorumlu mast adı verilen hücrelere bağlanmasını engelliyor. Bu bulgu ise, IgE ‘ ye bağlı alerjik sendromların tedavisi açısından umut ışığı olabilir.
Bir insanın vücuduna bir alerjen girdiğinde, bazı insanlar alerjenler özel IgE antibadiler üreterek bunları vücutlarından atarlar. Bu antibadiler, alerjen vücuttan atılana kadar alerjenlere tutunurlar ve vücuttan temizlenirler. Çoğu antibadide mast hücrelerinin üzerinde açıkta duran FcRs adı verilen, IgE-spesifik reseptörleri tarafından engellenir. Böylece mast hücreleri alerjen tekrar karşılaştığında reaksiyon verir.
İşte, IgE-FcR etkileşimi uzun süredir aranılan alerji tedavisinin çözümüydü. Çünkü, Ig-E kaplı mast hücreleri histaminin el bombaları gibiydi, alerjenlerle karşılaştığında pimi çekilmiş gibi oluyordu. Alerjen vücuda tekrar girdiğinde daha önceden yüklenen IgE, inflamatör mediatörlerin salınımı tetikleyerek alerjik reaksiyona dönüyordu. Ayrıca bazı alerjik reaksiyonlar çok şiddetli oluyor ve anaflaktik şoka neden olarak, ölüme kadar gidebiliyor.
Böylece mast hücrelerinin üzerindeki IgE ve FcRs’ in ayrımıyla, alerjik tepkinin etkisiz hale getirilmesi anahtar çözümü oluşturdu. Bu tehlikeli etkileşim içindeki grupların ayrılmasıyla aradaki etkileşim oldukça stabil bir hale geldi. Normalde tedavide kullanılan omalizumab (IgE anibadisi , Xolair ticari ismi) IgE ve FcR arasındaki etkileşimleri bloke etse de , bunların öncede mast hücresi yüzeyinde oluşması gerekiyordu. Bu nedenle Xolair alerjik reaksiyonu anında kesmiyor ve astım krizlerinde kullanılamıyordu.
Fakat yeni bulunan inhibitör IgE bağlanmasını bloke ederek , anında akut alerjik reaksiyon kesiliyor. Bu protein inhibitörüne DARPin E2-79 adı verildi. Bu inhibitör sayesinde, ıstırabınız birkaç saniyede bitiyor.
DARPin E2-79 özel tasarlanmış moleküller familyasından geliyor ve bir protein bağlanma bölgeleri içeriyor. Bu bölgeler ankirin(ankryin) tekrarlayıcıları adı veriliyor. Bu inhibitör sadece IgE-FcR grubuna giderek bunları birbirinden ayırıyor.
Bilim adamları IgE –FcR etkileşimini dikkatle inceleyerek, IgE ise FcR ile iki bağlantı noktası kurduğunu ve bir bağlantı noktasının çifti bir arada tutmak için salındığını gördü. Bu gevşeklik bu çifti ayırmak için yeterli değil fakat, DARPin E2-79 aradaki küçük boşluğa dayanarak çifti etkili bir şekilde uzaklaştırdı.
Ayrıca bu molekülün büyük bir molekül olmasından dolayı, bu tarzda bir etkisi olacağı düşünülmediği ve bu molekülün IgE ve FcR ‘ yi ayırmasının sürpriz olduğu belirtildi. Şimdi bilim adamları daha küçük moleküllerle aynı ayrımı yapmayı hedefliyor.
Kaynak : ScienceDaily
Jurnal Referans :
Journal Reference:
- Beomkyu Kim, Alexander Eggel, Svetlana S. Tarchevskaya, Monique Vogel, Heino Prinz, Theodore S. Jardetzky.Accelerated disassembly of IgE–receptor complexes by a disruptive macromolecular inhibitor. Nature, 2012; DOI: 10.1038/nature11546